Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/145
Karar No: 2019/3465

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2019/145 Esas 2019/3465 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, karşılıklı boşanma davasında erkeğin kabul edilen boşanma davasına, ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar ile yararına hükmolunan tedbir nafakasının miktarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise manevi tazminat talebinin reddi, velayet ile ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar ve davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazlarının yersiz olduğuna karar verdi. Ancak mahkeme, kadının Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, sadece davacı-karşı davalı kadının davasının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabul edilmesi nedeniyle hükmün bozulmasına karar verdi. Mahkeme, ayrıca erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiği, evlilik birliğinin yüklediği vazifelerini ihmal ettiği, eve geç gelmeyi alışkanlık haline getirdiği ve kadına hakaret ettiği kusurlarının taraflarca ispatlandığına dikkat çekti ve yeniden hüküm kurulmasını gerektiğine karar verdi.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesi (zina)
- Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddeleri (evlilik birliğinin sarsılması)
2. Hukuk Dairesi         2019/145 E.  ,  2019/3465 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, TMK m.161"den davasının reddi, tazminatlar ve nafakaların miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, velayet, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatlar ile reddedilen manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11/12/2018 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... ile karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının, erkeğin kabul edilen boşanma davasına, ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar ile yararına hükmolunan tedbir nafakasının miktarına, davalı-karşı davacı erkeğin ise manevi tazminat talebinin reddi, velayet ile ortak çocuklar yararına hükmolunan nafakalar ve davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan tedbir nafakasına yönelik temyiz itirazları yersizdir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının hasren yapılan incelemesine gelince;
    Davacı-karşı davalı kadın Türk Medeni Kanunu’nun 161 (zina) ve 166/1. (evlilik birliğinin sarsılması) maddesine dayalı boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı erkekte kadının davasına karşı dava olarak Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma talep etmiş, mahkemece davacı-karşı davalı kadının zinaya dayalı davasının reddine, her iki tarafın Türk Medeni Kanunu’nun 166/1-2. maddeleri uyarınca boşanmalarına karar vermiştir.Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller ile özellikle davacı-karşı davalı kadının tanığı Safiye Koçak’ın beyanından davalı-karşı davacı erkeğin bir kadınla olağanın dışında samimi bir şekilde görüldüğü devamında bu kadınla beraber aynı evde yaşamaya başladığı, akşamları eve beraber geldikleri ayrıca davalı-karşı davacı erkeğin bu evden taşınıncaya kadar da bu durumun devam ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında davacı-karşı davalı kadının Türk Medeni Kanunu’nun 161. maddesine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, mahkemece yalnızca davacı-karşı davalı kadının davasının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca kabulü doğru değil ise de ne var ki; davacı-karşı davalı kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik boşanma hükmü temyizin kapsamı dışında bırakılmak suretiyle kesinleştiğinden, bu hususta yeniden hüküm kurulamayacaktır. Öyleyse mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin zina eylemini gerçekleştirdiği, ayrıca dosya kapsamından erkeğin bu kusurlu eylemi yanında eşine hakaret ettiği, aşağıladığı, evlilik birliğinin kendisine yüklediği vazifelerini ihmal ettiği ve eve geç gelmeyi alışkanlık haline getirdiği, davacı-karşı davalı kadının ise birlik görevlerini ihmal ettiği ve müşterek hanenin üzerine yapılması konusunda eşine baskı kurduğuna ilişkin kusurlar da taraflarca ispatlandığına göre, evlilik birliğinin sona ermesinde davalı-karşı davacı erkeğin kusurunun davacı-karşı davalı kadına göre ağır olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, dosyada mevcut diğer delillerle birlikte yukarıda açıklanan ve belirlenen tarafların kusur durumları dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geldiğinden hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre her iki tarafında davacı-karşı davalı kadın yararına hükmolunan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatlara yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin Alev"den alınarak Erdal"a verilmesine, takdir olunan 1.630 TL vekalet ücretinin Erdal"dan alınarak Alev"e verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 26.03.2019 (Salı)











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi