13. Hukuk Dairesi 2017/9674 E. , 2018/745 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı tarafından kurum aleyhine ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/312 E. sayılı dosyası ile açılan menfi tespit davasında mahkemece davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, kesinleşen bu kararla birlikte davalıdan 114.000,00 TL alacaklı olunduğunun tespit edildiğini ve bu bedelin tahsili için davalı aleyhine ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2011/12263 E.sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, kötüniyetli takip başlatan davacı aleyhine % 20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın asıl alacak yönünden kabulüne, işlemiş faiz yönünden kısmen kabul kısmen reddine, davacı tarafından davalı aleyhine ... 5. İcra Dairesinin 2014/12263 esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeniyle davalının itirazının iptali ile takibin 114.000,00 TL asıl alacak, 26.338,68 TL işlemiş faizi ile birlikte devamına, 114.000,00 TL asıl alacağın % 20"si oranında 22.800,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Eldeki itirazın iptali davasına konu icra takibi 114.000,00 TL asıl alacak, 26.733,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 140.733,00 TL bedel üzerinden başlatılmış olup, mahkemece 27.4.2016 tarihli kararında, asıl alacak yönünden davanın kabulüne, işlemiş faiz yönünden kısmen kabul kısmen reddine ve 114.000,00 TL asıl alacak ve 26.338,68 TL işlemiş faize yönelik davalının itirazının iptali ile takibin bu bedel üzerinden devamına karar verilmiştir.
14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL.ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan hükmün ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz dilekçesinin REDDİNE, aşağıda dökümü yazılı 7.189,94 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.