Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1872 Esas 2019/2722 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1872
Karar No: 2019/2722
Karar Tarihi: 26.03.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/1872 Esas 2019/2722 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacılar, taşınmazda pay sahibiyken, dava dışı paydaş olan Hazineden satın aldıkları payın kaydı yapılmamış ve davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile kendi adlarına eşit oranda tescilini talep etmişlerdir. Ancak satın alma tarihi ile dava tarihi arasında iki yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazı üzerine, hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği belirtilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 733/son maddesi ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115/2 ve 373/1. maddeleri.
14. Hukuk Dairesi         2018/1872 E.  ,  2019/2722 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 7. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.05.2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.01.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı ... vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin HMK"nin 353/1- b/1 maddesi gereğince esastan reddine dair verilen kararın davacı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, davacıların ... İli, ... İlçesi, Ovaakça Köyünde yer alan 6995 ada 3 parsel sayılı taşınmazda pay sahibi olduklarını, dava dışı paydaş olan Hazineden 134/2400 payı ihale usulüyle satın alarak davalının taşınmazda paydaş olduğunu, müvekkillerinin bu durumu ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/2541 Esas sayılı dosyasına ibraz edilen 28.03.2016 tarihli bilirkişi raporundan öğrendiklerini, davacılara satışın noter aracılığıyla bildirilmediğini ileri sürerek önalım hakkı nedeni ile davalı adına kayıtlı payın tapu kaydının iptali ile davacılar adına eşit oranda tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, TMK"nin 733/son maddesine göre satışın yapıldığı tarihten iki yıl geçtiği, satışın yapıldığı 18.04.2014 tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı ... vekilinin istinaf talebi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin, 30.11.2017 tarihli, 2017/1498 Esas - 1699 sayılı Kararı ile istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    Davacı ... vekili, hükmü temyiz etmiştir.
    1)Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, davacı ... vekilin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2)Davacı ... vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazlarına gelince;
    Davaya konu 134/2400 payın 18.04.2014 tarihinde dava dışı önceki paydaş ... tarafından davalıya satış suretiyle devredildiği, davanın ise 02.05.2016 tarihinde açılmış olduğundan iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde önalım hakkına dayanılarak tapu iptali ve tescil davasının açılmamış olduğu anlaşılmaktadır. İki yıllık hak düşürücü süre, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davaları yönünden bir dava koşuludur. Bu nedenle HMK"nin 115/2. maddesi gereği dava koşulunun bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 7/2. maddesi gereğince, kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına, maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken, maktu vekalet ücretini geçer şekilde nispi vekalet ücreti takdiri doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.