9. Hukuk Dairesi 2010/44242 E. , 2013/4533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ (ÜSKÜDAR 1.İŞ)
DAVA : Davacı, itirazın iptali ile icra takibinin devamına % 40 icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, işçilik alacakları için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, icra takibinin, davalının haksız ve kötüniyetli itirazı üzerine durduğunu, davalının yurt dışı şantiyesinde mimar olarak 17.09.2002-23.06.2004 tarihleri arasında çalıştığını, 08.30 – 20.00 saatleri arası, cumartesi pazarları dahil olmak üzere haftanın 7 günü çalışmasına rağmen fazla mesai ve hafta tatili ücretlerini alamadığını, ayda 1 pazar günü tatil yaptığını, ayrıca resmi bayramların tamamında ve dini bayramların 1 ve 2. günü haricinde tam gün çalıştığını, ancak paralarının ödenmediğini, aylık net ücretinin 1.250 $ olduğunu, eşinin hizmet akdinin feshini müteakip kedisinin de iş akdinin haksız ve sebepsiz feshedildiğini iddia ederek ... İcra Müdürlüğü"nün 2009/400 Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına ayrıca %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalı şirketin... Federasyonu"nda üstlendiği inşaat işlerinde, büyük bölümünü Türkiye"den İş-Kur onaylı iş sözleşmelerine istinaden götürdüğü işçileri çalıştırdığını, bunun yanında..."da ikamet eden ve Türk vatandaşı olmayan yabancıları da... Federasyonu hukukuna göre istihdam ettiğini, taraflar arasında bir hizmet akdinin hiçbir şekilde kurulmadığını, şirket kayıtlarına göre davacının Türkiye"den İş-Kur aracılığıyla götürülen işçiler arasında yer almadığını, o nedenle de şirket kayıtlarında davacıyla ilgili bir belgeye rastlanmadığını, davacının Türk vatandaşlığına geçmiş ise de hizmet ilişkisinin kurulması ve devamı sırasında... Federasyonu"nda ikamet eden yabancı uyruklu olarak... Federasyonu yasalarına göre işe alındığı ve çalıştırıldığını, bu sebeple hizmet ilişkisinden doğan ihtilaflara uygulanacak hukukun 2675 sayılı yasanın 24. maddesine göre... Federasyonu hukuk sistemi olduğunu, Türk Mahkemeleri"nin yetkili ve görevli olmadığını, davacının taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına uğradığını, zamanaşımı definde bulunduklarını, likit olmayan ve yargılamayı gerektiren konularda icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının 4857 sayılı yasa hükümlerine göre, usulüne uygun davalı işverenlikle arasında hizmet ilişkisi bulunmadığı, davacının yurt dışında bulunduğu süre içerisinde bulunduğu ülke mevzuatına göre, yurt dışındaki işte çalıştığı, Türk Mevzuatı"na göre sigortaya tabi olmadığı gibi mevzuata uygun hizmet ilişkisi de kurulmadığı, bu haliyle davacının yurt dışındaki çalışmaları nedeniyle 4857 sayılı yasaya uygun hizmet ilişkisi bulunmadığı ve buna göre talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Mahkemece davacının yabancı uyruklu olduğu ve taraflar arasında da 4857 Sayılı yasa hükümlerine göre bir hizmet ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, mahkemenin bu kabulü dosya kapsamına göre isabetli değildir. Şöyle ki davacı 03.08.2002 tarihinde Türk vatandaşı ile evlenmiş olup, ayrıca davalı ile arasında 4857 Sayılı yasa hükmüne göre işçi-işveren ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada tercümesi bulunan işe alınma ve işten çıkarılmaya ilişkin belgeler ve tanık anlatımları karşısında taraflar arasında iş ilişkisinin varlığının kabulü ile delillerin değerlendirilerek fesih olgusunun tartışılması ve taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.