19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19652 Karar No: 2018/4779 Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19652 Esas 2018/4779 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/19652 E. , 2018/4779 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR -
Davacı vekili, dava dışı ... ile davacı banka arasında akdedilen genel kredi sözleşmesini davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu sözleşme gereğince asıl borçluya kredi kullandırıldığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı ve asıl borçluya ihtarname keşide edildiğini, akabinde başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından keşide edilen ihtarname incelendiğinde icraya konu borcun genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmadığının anlaşıldığını, takibe konu borcun davalının kefil sıfatıyla imzasının olmadığı dava dışı ... tarafından kullanılan kredi kartı ve kredili mevduat hesabından kaynaklandığını belirterek davanın reddine ve %20 oranında tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının davacı ile dava dışı kişi arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine müteselsil kefil olduğu, bu sözleşme nedeniyle dava dışı kişiye karşı açılan kredili mevduat hesabından kaynaklanan borçtan kefil sıfatıyla sorumlu olabileceği, dava dışı kişinin imzaladığı bankacılık hizmetleri sözleşmesi gereğince verilen kredi kartının borcundan sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamadığından sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, genel kredi sözleşmesinden ve kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Dava tarihi itibariyle kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar konusunda 5464 sayılı yasanın uygulanması gerekmekte olup, söz konusu uyuşmazlıkta 5464 sayılı yasanın 44/2. maddesi uyarınca alacak miktarı dikkate alındığında davaya bakma görevi ....asliye hukuk mahkemesindedir. Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklar TTK 4/f maddesi uyarınca ticari dava olup, ticari davalara bakma görevi de aynı yasanın 5. maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemelerine aittir. Mahkemece söz konusu görev hususları göz önüne alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harçların istek halinde taraflara iadesine, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.