22. Hukuk Dairesi 2016/10267 E. , 2019/8037 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde sekreter olarak asgari ücret ile çalıştığını, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının banka aracılığıyla ödendiğini, davalının çalışma süresi boyunca sürekli olarak ücret ödemelerini geciktirdiğini, 2015 yılı Ocak ve Şubat ayı ücretlerinin hiç ödenmemesi üzerine davacının 02.03.2015 tarihli ihtarname ile iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret ve asgari geçim indirimi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin davacının istifası suretiyle sona erdiğini, davacının fesih sırasında şirkete teslim etmesi gereken 190 TL’yi teslim etmediğini ve şirketi zarara uğrattığını, on dört günlük yıllık izin hakkının bir kısmını kullandığını kalan alacaklarının istifa tarihinden sonra davacıya ödendiğini ve davacının ibraname imzaladığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı ve davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshedip feshetmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı iş sözleşmesini 2015 yılı Ocak ayı ile Şubat ayı ücretlerinin ödenmemesi ve hiç yıllık izin kullanmadığı gerekçesi ile feshettiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını savunmuştur. Taraflar arasında davacının ücretinin asgari ücret olduğu noktasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının belirtilen tarihlerdeki brüt ücretinin 1.201,50 TL olduğu, Ocak-Şubat 2015 brüt ücret alacağı toplamının (1.201.50 TLx2 =) 2.403,00 TL (1.717,93 TL Net), Ocak-Şubat 2015 asgari geçim indirimi alacağı toplam tutarının ise (90.11 TL x2 =) 180,22 TL olduğu, buna karşılık davalı tarafından dosyaya sunulan ve davacının imzasını ihtiva eden Şubat 2015 tarihli makbuzlarda yazılı toplam 3.100,00 TL tutarındaki ödemenin davacının ücret alacaklarına mahsuben yapıldığı sonucuna varıldığı takdirde davacının herhangi bir ücret alacağı bulunmadığı ifade edilmiştir. Mahkemece davalı tarafından sunulan tediye makbuzlarının ibraname olduğu iddia edilmiş ise de bu belgelerin ibraname olarak kabul edilemeyeceği gerekçesiyle bilirkişi raporunda belirlenen ücret alacağı ve asgari geçim indirimi alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma eksiktir.
Davalı tarafça sunulan ve davacının imzasını ihtiva eden 17.02.2015 tarihli tediye makbuzunda 200,00 TL, 29.02.2015 tarihli tediye makbuzunda 500,00 TL, 09.02.2015 tarihli tediye makbuzu 2.400,00 TL paranın davacı tarafça tahsil edildiği belirtilmekle birlikte işbu tediye makbuzlarında ödemenin hangi alacağa istinaden yapıldığına dair herhangi bir açıklama bulunmamaktadır.
Ancak mahkemece davacı asilin tediye makbuzları ile ilgili olarak beyanı alınmış olup, davacı asil beyanında 500,00 TL ve 200,00 TL tutarındaki makbuzların gecikmeli olarak yatan önceki ücretlere ilişkin olduğunu, diğer 400,00 TL tutarındaki makbuzda ise “400,00 TL”ifadesindeki 4 rakamının başına “2” ifadesinin sonradan yazıldığını, aslında bu ödemelerin son ücretlerine mahsuben olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece davacının bu beyanı doğrultusunda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamış olması isabetsizdir. Davacı, 2.400,00 TL tutarındaki makbuz dışındaki makbuzların önceki ücretlere mahsuben düzenlendiğini, 2.400,00 TL tutarındaki makbuzda ise sadece 400,00 TL tutarındaki ödemenin ücret ödemesi olduğunu ifade ettiğine göre, davacının bu beyanına göre ücret ödemelerine ilişkin tüm kayıtlar getirtilip dosyadaki makbuzlar ile bir arada değerlendirilmeli, davacının 2.400,00 TL tutarındaki tediye makbuzunda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiası da araştırılmak suretiyle, ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı yönünden dosyadaki tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılmalıdır. Davacı taraf, ücretlerin ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini açıklamış olup, mahkemece yapılacak araştırmanın feshin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında da belirleyici olacağı gözden kaçırılmamalıdır. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.