14. Hukuk Dairesi 2019/749 E. , 2019/2716 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26.12.2016 gün ve 2016/3741-10860 E. K. sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmişti. Davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş, Dairemizin 22.10.2018 tarihli, 2018/224-6944 E. K. sayılı ilamında davalılar vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüyle, Dairemizin 26.12.2016 gün ve 2016/3741-10860 E. K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına ve hüküm onanmasına karar verilmişti. Davacı tarafından maddi hatanın düzeltilmesi talep edilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
KARAR
Dava, mirasçılık belgesinin iptali isteğine ilişkindir.
Davacı vekili. ... İli, ... İlçesi, Ballıkuyumcu Mahallesi 352 ve 873 parsel sayılı taşınmazların maliki olan muris ... ve ... (Ganime)’ye ait ... 7. Sulh Hukuk Mahkemesi 2005/164 Esas, 2005/990 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının tapu maliklerinin mirasçısı olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı asil veya vekiline tebliğ edilmeyen hükmü, davacı asil 13.01.2015 tarihinde temyiz etmiştir. Mahkemece 28.01.2015 tarihinde düzenlenen tebligat gideri ve dosyanın Yargıtay’a gidiş dönüş masrafı olan 700.00 TL"lik giderin 7 günlük kesin süre yatırılmazsa temyiz isteminden vazgeçilmiş sayılacağına dair muhtıra, davacı vekiline 30.01.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece 11.02.2015 tarihinde usulüne uygun tebligata rağmen posta giderinin tamamlanmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiş, bu ek karar davacı vekiline 12.02.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekillerinin tebligat giderini karşılamasıyla mahkemece gerekçeli karar davalılara tebliğ edilmiş ve hükmün 20.05.2015 tarihinde kesinleşmesine karar verilmiştir. Davacı vekili, 20.07.2015 havale tarihli dilekçesiyle davacı vekil olmasına rağmen kendisine gerekçeli kararın tebliğ edilmediğini, kanunlara göre vekille takip edilen işlerde vekile tebliğin zorunlu olduğunu, mahkemenin kararı kesinleştirme işleminin usulsüz olduğunu belirterek gerekçeli kararın kendisine tebliğini talep etmiştir.
Mahkemece 01.10.2015 tarihli 2. ek kararında "Uyuşmazlık, gerekçeli kararın vekile tebliğ edilip edilmemesine ilişkin olmayıp, anlaşmazlığın esasını, mahkememizce çıkarılan muhtıra ve temyiz talebinin reddine yönelik kararlara karşılık, tebligat ve Yargıtay’a gidiş-dönüş masraflarının karşılanmaması oluşturmaktadır.
Karar aşamasından sonra yapılacak karar ve temyiz dilekçesi tebliğ giderleri için gerekli olan 259,60TL tebligat gideri, dosyanın Yargıtay"dan dönüşünden sonraki Yargıtay ilamı tebliğ giderleri için gerekli 268.60TL tebligat gideri, iki adet yurt dışı tebligat harcı 88.00TL dosyanın Yargıtay"a gidiş-dönüş gönderme ücretini oluşturan 83.80TL posta masrafı olmak üzere toplam 700.00TL gider avansı davacı vekili tarafından verilen kesin süreye rağmen karşılanmamıştır. Sonuç itibariyle davacı vekilinin yeniden tebligat işlemlerine başlanması suretiyle, kaybedilen temyiz imkanının yeniden sağlanmasına yönelik talebinin yerinde bulunmadığı" gerekçesiyle davacı vekilinin yeniden gerekçeli karar tebliği ile kesinleştirme kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiş. 08.10.2015 tarihinde tebliğ edilen 2. ek kararı, davacı vekili 14.10.2015 tarihinde temyiz etmiştir.
Dairemizin 26.12.2016 tarih. 2016/3741-10860 E. K. sayılı ilamında; "... Tebligat Kanunu"nun 11. maddesine göre, vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Somut olayda; dosya içerisinde gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğ edildiğine ilişkin tebligat evrakı bulunmadığına göre davacı vekilinin gerekçeli kararın kendisine tebliğine ilişkin talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ek karar verilmesi doğru görülmemiş. 11.02.2015 ve 01.10.2015 tarihli ek kararların, kesinleştirme şerhinin kaldırılarak..." gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Dairemizin 22.10.2018 tarih, 2018/224-6944 E. K. sayılı ilamında: "... 1- Gerekçeli kararın davacı vekiline Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, mahkemenin 11.02.2015 ve 01.10.2015 tarihli ek kararlarının ve kesinleştirme şerhinin kaldırılmasına karar verilerek, işin esasının incelenmesine geçilmesi gerekirken, yalnızca ek kararların ve kesinleştirme şerhinin kaldırılması gerektiği nedeniyle hükmün bozulduğu bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü
ile Dairemizin 26.12.2016 tarihli 2016/3741 Esas, 2016/10860 Karar sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, 2- Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince: Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan..." gerekçesiyle hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Davacının 28.01.2019 tarihli dilekçesiyle maddi hata nedeniyle dosyanın yeniden incelenmesi talebinde bulunmuştur.
Dosya üzerindeki incelemede maddi hata yapılmadığı anlaşıldığından, davacının 28.01.2019 tarihli dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin davacının 28.01.2019 tarihli maddi hata dilekçesinin REDDİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.