Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11097
Karar No: 2016/11062
Karar Tarihi: 22.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11097 Esas 2016/11062 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, hurdacılık işi ile uğraşan katılanı dolandırmıştır. Anlaşmadan sonra birlikte hurda malzemelerinin bulunduğu yere giderek, sanık hurda malzemeleri gösterip katılandan 1.200 TL para aldığı ve acele bir yere para göndermesi gerektiğini söyleyerek katılanın yanından ayrılmıştır. Ancak, katılan hurda malzemesini yüklerken, hurdanın başka birisine ait olduğunu öğrenmiştir. Bu hileli eylemlerle sanık haksız menfaat sağlamıştır. Mahkeme, sanığın suç vasfına ve suçun sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmediğini belirtmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- TCK'nın 157/1 maddesi (dolandırıcılık suçu)
- TCK'nın 52/2 maddesi (dolandırıcılık suçu için cezayı artıran hüküm)
- TCK'nın 52/4 maddesi (dolandırıcılık suçu için hüküm ifade eden sözleşmenin konusu malların teslimi)
- TCK'nın 53. maddesi (ceza sorumluluğunu belirleyen genel hükümler)
- 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi (basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması)
- 5271 sayılı Kanun'un 253. maddesi (marifetli dolandırıcılık suçu)
23. Ceza Dairesi         2015/11097 E.  ,  2016/11062 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 52/4, ve 53. maddeleri gereğince 1 yıl hapis ve 1.200 TL adli para cezası ile mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın hurdacılık işi ile uğraşan katılanın yanına gelerek, elinde yüklü miktarda hurda malzemesi olduğunu söyleyerek hurda satımı konusunda anlaştıkları, anlaşmadan sonra birlikte hurda malzemelerinin bulunduğu yere giderek, sanığın hurda malzemeleri gösterip katılandan 1.200 TL para aldığı ve acele bir yere para göndermesi gerektiğini söyleyerek katılanın yanından ayrıldığı, katılan ise hurda malzemeyi yüklerken hurdanın başka birisine ait olduğunu öğrendiği, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrarı, katılan beyanı, teşhis tutanağı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, mahkemenin suç vasfına ve sübuta yönelik kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Kabule göre de,
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının alt sınırın üzerinde “60 gün” olarak tayin edilmesi,
    b)5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi