4. Hukuk Dairesi 2019/1055 E. , 2019/6281 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 26/09/2007 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 08/11/2018 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ..., ... mirasçıları ... ve ..., ..., ..., ..., ... vekilleri, davalı ... vekili tarafından duruşmasız olarak incelenmesi de davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/12/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden davalılardan ... vekili Avukat ... ve ... ve diğerleri vekili Avukat ... ile karşı taraftan davacı kurum vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hâkimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ..., ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ... vekilleri, davalı ... vekili, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dışı ... Madencilik A.Ş. ile yapılan 22/05/1995 tarihli sözleşme ile rödovans karşılığı işletilmek üzere on yıllığına kiralanan bakır sahasından dolayı, 1998-2003 yılları arasında rödovansın zamanında tahsil edilmemesinden dolayı oluşan faiz alacağına ilişkin kurum zararının Maden Hakları ve İşletmeler Dairesi Başkanı ..., Başkan Yardıncısı ..., mühendis ..., Genel Müdür Yardımcıları ... ve ... ile Genel Müdür Dr. ...’den, 1998-2005 yılları arası sözleşme ve ek protokole aykırı olarak yapılan navlun ödemesi nedeniyle oluşan kurum zararının Maden Hakları ve İşletmeler Dairesi Başkanı ... ve Başkan Yardımcısı ..., mühendis ..., Genel
Müdür Yardımcısı ..., Genel Müdür ... ile Yönetim kurulu üyeleri ..., ..., ..., ..., ... ve Teftiş Kurulu eski Başkanı ...’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır.
Mahkemece davalılardan ..., ... ve ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 05/04/2013 tarihli ilk kararın davacı vekili ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 29/12/2015 gün ve 2014/17313 esas, 2015/15365 karar sayılı ilamı ile “ Dosya kapsamından, davacı kurum ile dava dışı şirket arasında, dava konusu talepleri de içerecek şekilde ibra sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin III nolu Mutabakat ve Sulh başlıklı maddesinde: “ … Akbank A.Ş. … hesabına depo edilen 489.063,76 USD hasar tazminatının 630.000,00 TL"sinin ..."ye işlemiş faizleri dahil olmak üzere kalanın ise ..."e ödenmesi karşılığında, süren tüm ihtilafları sulh yoluyla sona erdirme ve karşılıklı gayri kabili rucu olmak üzere birbirlerini en geniş anlamı ile ibra etme konusunda mutabakata varmışlardır.” düzenlemesinin bulunduğu ve yine anılan sözleşme içerisinde dava konusu taleplerle ilgili ihtilaflara atıf yapılmak suretiyle mutabakata varıldığı anlaşılmakla; mahkemece, dava konusu olayla ilgili olarak tarafların defter ve belgeleri getirtilerek sözleşmede belirtilen ödemeye ilişkin maddelerle karşılaştırılmalı, yine ceza dosyası getirtilip, kesinleşen karar da gözetilerek tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden kusur ve zarar konusunda rapor alınmak suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekmiştir” şeklindeki gerekçe ile bozulmasına ve bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; “hükme esas alınan 21/03/2018 tarihli rapor doğrultusunda davacı kurumun navlun ödemesine ilişkin 373.235,18 TL zararının tazminini talep edebileceği, davalılar ..., ..., ... ve ...’nın zararın oluşumunda sorumluluklarının bulunmadığı, bu davalılar dışında diğer davalıların zarara sebebiyet verdikleri” şeklindeki gerekçeyle, davanın kısmen kabulü ile navlun ödemesi nedeniyle oluşan kurum zararının davalılar ..., ..., ... ve ... dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nun “Müteselsil Borcun Sukutu” başlıklı 145. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, “Tediyesi ile veya yaptığı takas ile borcun tamamını veya bir kısmını iskat etmiş olan müteselsil borçlulardan biri, sakıt olan borç nispetinde, diğer borçluları halas etmiş olur.”
Bir başka deyişle, müteselsil borçlulardan biri veya bir kaçı borcu ifa ederek veya takas beyanında bulunarak borcu kısmen veya tamamen sona erdirirse, diğer borçlular da borcun sona eren kısmı için alacaklıya karşı borçtan kurtulurlar. Bir borçlunun alacaklıyı tatmin etmesi halinde bu durum bütün borçlulara sirayet eder. Kanun koyucunun burada amacı, mükerrer ifaları önlemektir.
Davacı, uhdesinde bulunan bakır maden sahasını 22/05/1995 tarihli sözleşme ile rödovans karşılığı işletilmek üzere 10 yıl süreyle dava dışı ... şirketine vermiş, 06/07/1998 tarihli Ek Protokol ile rödovans sözleşmesinde değişikliğe gidilmiştir. Sözleşme süresinin bitiminde dava dışı ... firması süre uzatma talebinde bulunmuş, ancak talebi kabul görmemiştir. Bu dönemde tesiste 01/08/2005 tarihinde çıkan yangın sonucu dava dışı ... şirketinin sigorta şirketince sigorta bedeli olan 489.063,76 USD bankaya depo edilmiştir. Dava dışı firma tarafından davacıya yönelik olarak hukuk davaları açılmış, sigorta tazminatının paylaşılması konusunda sigorta tazminatının 630.000,00 TL sinin davacıya ödenmesine yönelik teklif getirilmiş, bu gelişmeler üzerine davacı ile dava dışı ... şirketi arasında 03/02/2007 tarihinde “22/05/1995 tarihli ve Ek Sözleşmelerden Doğan İhtilafların Sulhen Sonuçlandırılması ve Tarafların İbralaşmasına İlişkin Anlaşma” imzalanmıştır.
İşbu Sulh ve İbra Anlaşmasının “İbranamenin Konusu” kısmında; taraflar arasında imzalanmış 22/05/1995 tarihli sözleşme, bu sözleşmeye ek 06/07/1998 tarihli Ek Protokol ve 16/03/2004 tarihli Ek Protokol ve bunlara ek olarak sigorta şirketi tarafından banka hesabına depo edilen 489.063,76 USD hasar tazminatı nedeniyle aralarında devam eden tüm ihtilafların bu sözleşmeler ve bu sözleşmelerin uygulanması nedeniyle doğmuş ve doğacak her türlü alacakların, hak ve borçların, halen derdest olan veya açılacak dava ve takiplerin, bilcümle her türlü ilişkinin sona erdirilmesi, karşılıklı mutabakat ile hak ve borçların ödenmesi, sulh ve ibra olunması, doğmuş her türlü hak ve alacaktan feragat edilmesi ile derdest davalardan feragat edilmesi kararlaştırılmıştır.
Sulh ve İbra Anlaşmasının “...’in Yükümlülükleri” başlıklı III. 1. maddesinde, dava dışı ... şirketi, banka hesabına depo edilen 489.063,76 USD hasar tazminatının 630.000,00 YTL"lik kısmının davacıya ödenmesini, taraflar arasında imzalı sözleşme ve ek protokoller ve bunlara bağlı her türlü ilişki nedeniyle, banka hesabına depo edilen 489.063,76 USD hasar tazminatının 630.000,00 YTL"si dışında kalan hesap bakiyesi bedelden başka ...’den bir hak ve alacağı olmadığını, başkaca bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul etmiştir.
Sulh ve İbra Anlaşmasının “...’nin Yükümlülükleri” başlıklı III. 2. maddesinin (b) bendinde; davacı, taraflar arasındaki sözleşme ve buna ek protokoller ile bunlara konu her türlü ilişki nedeniyle ...’den başkaca bir hak ve alacağı olmadığını, 26/12/2006 tarih ve 2543 sayılı yazı ile talep ettiği 207.704,32 YTL faiz alacağı da dahil olmak üzere ...’den 1. maddede 3 başlık halinde sıralanan toplam 630.000,00 YTL dışında başkaca bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını kabul etmiştir.
Sulh ve İbra Anlaşmasının “İbralaşma” başlıklı IV. maddesinde; taraflar, ayrı bir ihbar, ihtar ve karar almaya gerek kalmaksızın, karşılıklı olarak ve gayri kabili rücu olmak üzere birbirlerini en geniş anlamı ile ibra ettiklerini, birbirlerinden başkaca bir hak ve alacakları kalmadığını, birbirlerine karşı 22/05/1995 tarihli sözleşme ve ek protokoller nedeniyle bir daha dava açmayacaklarını, takip yapmayacaklarını kabul etmişler ve birbirlerini ibra etmişlerdir.
Somut olayda; dosya kapsamında bulunan davacı ile davaya konu rödovans sözleşmesi ve ek protokolün tarafı olan dava dışı ... şirketi arasında düzenlemiş olan 03/02/2007 tarihli “22/05/1995 tarihli ve Ek Sözleşmelerden Doğan İhtilafların Sulhen Sonuçlandırılması ve Tarafların İbralaşmasına İlişkin Anlaşma” nın konu kısmı ile tarafların yükümlülüklerine ilişkin yukarıda açıklanan “III. 1 ve III. 2” maddelerinden ... şirketi ile davacı arasındaki tüm alacakların, dava dışı şirketin sigortacısı tarafından bankaya yatırılan paranın 630.000,00 YTL"lik kısmından tahsil edileceği ve tarafların başkaca bir hak ve alacaklarının bulunmadığının kararlaştırıldığı anlaşılmakla; her ne kadar davalılardan ... ve vefatı üzerine mirasçıları davaya dahil edilen ... navlun ödemesi nedeniyle görevi kötüye kullanmaktan mahkum edilmiş iseler de, borç ödenmekle sakıt olduğundan, artık müteselsil sorumlu bu görevliler dahil tüm davalılar yönünden sona ermiş olup, navlun ödemesine dayanak 06/07/1998 tarihli Ek Protokol de dava tarihinden önce yapılmış olduğundan, mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan ... ile ... ve diğerleri yararına takdir olunan 26.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine, temyiz eden davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.