14. Hukuk Dairesi 2018/1686 E. , 2019/2714 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.04.2015 tarihinde verilen dilekçeyle mirasın hükmen reddi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 22.12.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ...vekili, davalı ...vekili ve davalı ... A.Ş vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi"nce istinaf taleplerinin esastan reddine dair verilen kararın davalı ... A.Ş vekili ve davalı ...vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 16.10.2014 tarihinde vefat eden ...’in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili cevap dilekçesinde, murisin kredi kartı ve bireysel krediden dolayı davalı bankaya borcunun bulunduğunu, takibe davacı tarafından itiraz edilmediğini, terekenin borca batık olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde, murisin son ikametgahının ... olması sebebiyle davaya bakma yetkisinin ... Mahkemelerinde olduğunu, davanın 3 aylık yasal süre içerisinde açılmadığını, TMK 605. maddesinin şartlarının gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı ... A.Ş. vekili, davalı ...Ş. vekilinin istinaf talepleri ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, davalı ... A.Ş. vekili hükmü temyiz etmişlerdir.
Dava, TMK"nin 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. Ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır (TMK m. 605/2). Mirasçılar Türk Medeni Kanunu"nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu"nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür. Bu davada yetkili mahkeme ise alacaklıların davanın açıldığı zamandaki ikametgahı mahkemesidir. Ayrıca Türk Medeni Kanununun Velayet Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması da zorunludur.
Yerel mahkemece davanın kabulüne, bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak, bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Somut olayda, yerel mahkemece murisin ölüm tarihi (16.10.2014) baz alınarak muris adına kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydı olup olmadığı ilgili tapu müdürlüğü, emniyet müdürlüğü ve banka müdürlüklerinden sorulmadan, Keçiören Emniyet Müdürlüğünün 02.07.2015 havale tarihli yazı cevabında murisin Elazığ/ Baskil/ Hosköy’de bağ, bahçe ve tarlası olduğu bildirildiğinden Elazığ/ Baskil/ Hosköy ile ilgili kolluk biriminden murise ait gayrımenkul bulunup bulunmadığı araştırılmadan, terekenin pasifini belirlemek adına murisin davalılara olan borç miktarı ölüm tarihi itibariyle saptanmadan, davacıların terekeyi sahiplenme anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Ayrıca, davacılardan ...’in Av. ...’a verdiği vekaletnamede mirasın reddini içeren özel yetki bulunmadığından davacı vekiline özel yetkiyi içeren vekaletname sunması için süre verilmesi ve bu eksikliğin tamamlattırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yerel mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın ilk derece MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.