18. Ceza Dairesi 2018/6935 E. , 2019/5927 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
KARAR
Hakaret suçundan sanık ... (...) hakkında yapılan yargılama sonunda verilen mahkumiyet kararına dair, ... 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nce verilen 13/03/2013 tarih ve 2012/1116 esas, 2013/400 sayılı kararın sanık ve katılanlar vekili tarafından temyizi üzerine,
Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 28/09/2015 tarih ve 2015/4071 esas, 2015/5906 sayılı kararıyla;
“Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre gerekçeli karar başlığında katılanların, müşteki olarak yazılmasının ve uygulanan Kanun maddesinin TCK’nın 125/2. maddesi yollamasıyla 125/1. maddesi yerine 125/1. olarak yazılması mahallinde giderilebilecek maddi hata olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Sanığın, katılan ...’e hakaret içeren mesaj göndermesi nedeniyle evinin önüne gelen her iki katılana hakaretini sürdürmesi biçimindeki olayda, aynı suç işleme kastıyla birden fazla mağdura yönelik sanığın eyleminin tek suç kabul edilerek tayin edilen cezanın 5237 sayılı TCK’nın 43. maddesi ile artırım yapılması ile yetinilmesi yerine eylemi iki ayrı suç kabul edilerek fazla ceza tayini,
2- Kabule göre de; suçun alenen işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 125/4. maddesi ile uygulama yapılmaması,
Kanuna aykırı, sanık ile katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine,” 28/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir.
I- Yerel Mahkemenin direnme kararının kapsamı
... 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 16/06/2016 tarih ve 2015/821 esas, 2016/500 sayılı direnme kararında;
“Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, katılanlardan ... ile sanık ... (...) suç tarihinde resmi nikahlı eş oldukları ve fakat boşanma aşamasında olmaları sebebiyle ayrı yaşadıkları, bu dönem içerisinde katılan ..."in diğer katılan ... ile birlikte yaşadığı, olay tarihinde sanık ..."nin katılan ..."nın kullandığı cep telefonuna diğer katılan ..."i kastederek hakaret içerir mesaj gönderdiği, ancak mesajın katılan ..."in gıyabında katılan ..."ya göndermiş olması ve ihtilat unsurunun oluşmaması sebebiyle bu eylemin suç teşkil etmediği, bu mesaj üzerinden her iki katılanın konuşmak için sanığın evine gittiklerinde burada sanığın katılanlara hitaben "s... gidin şerefsiz, o... çocukları" diyerek aynı suç işleme kastı ile alenen her iki katılanada hakaret ettiği, bu eyleme ilişkin olarak Mahkememizin (... (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin) 2012/1116 esas, 2013/400 sayılı kararı ile sanığın katılan ..."e yönelik mesaj çekmek suretiyle hakaret suçundan beraatine, sanığın her iki katılana yönelik alenen aynı suç işleme kastı ile hakaret suçundan ise TCK"nın 125/1, 125/4, 43 ve 62. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilerek verilen cezanın ertelendiği anlaşılmış olup, her ne kadar Yargıtay 18. Ceza Dairesi 28/09/2015 tarih ve 2015/4071 esas, 2015/5906 sayılı bozma ilamında sanık hakkında hüküm kurulurken TCK"nın 43 ve 125/4. maddelerinin uygulanmadığı belirtilerek hüküm bozulmuş ise de, mahkememizin (... (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin) yukarıda da belirtildiği üzere önceki kararında Yargıtay bozma ilamında belirtilen hususların hükme esas alınarak zaten sanık hakkında katılanlara yönelik hakaret eyleminin aynı kasıt altında yapıldığı kabul edilerek tek suç kabul edilip verilen cezadan TCK"nın 43. maddesi gereğince arttırım yapıldığı ve yine suçun alenen işlenmiş olması sebebiyle sanık hakkında TCK"nın 125/4. maddesinin uygulandığı dolayısıyla bozma ilamında belirtilen hususların zaten ilk kararda uygulanmış olduğu anlaşılmakla Mahkememizin (... (Kapatılan) 5. Sulh Ceza Mahkemesi"nin) 13/03/2013 Tarih ve 2012/1116 Esas, 2013/400 Karar sayılı önceki kararında direnilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." şeklindeki gerekçeyle, Yargıtay 18. Ceza Dairesi’nin 28/09/2015 tarih ve 2015/4071 esas, 2015/5906 sayılı kararına direnildiği görülmektedir.
II- Karar
6763 sayılı Yasa"nın 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 307/3. maddesi hükmüne göre Yerel Mahkemece verilen direnme kararı yerinde görüldüğünden, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
2- Sanık hakkında katılan ... ’ya yönelik hakaret suçundan verilen beraat kararının da usul ve yasaya uygun olduğu,
Anlaşıldığından, sanık ... (...) müdafii ile katılanlar ... ve ... vekilinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 27/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.