4. Hukuk Dairesi 2018/1960 E. , 2019/6280 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar ..., kendisine asaleten ... ve Merve Bağcı"ya velayeten ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2013 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın feragat nedeniyle reddine dair verilen 03/05/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/12/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine duruşmalı temyiz eden ... vekili Avukat ... ile karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın davacılardan ... yönünden reddine, diğer davacılar yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, 22/03/2013 tarihinde davalının işleteni ve sürücüsü olduğu araçla müvekkillerinden ...’ya çarpması neticesinde müvekkilinin hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığını ve iyileşemeyerek sakat kaldığını, bu durumun annesi, babası ve kardeşi olan diğer davacıları da derinden üzüp etkilediğini belirterek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacılar ..., ..., ... yönünden davanın feragat nedeniyle, davacı annenin kızı ... ile birlikte yaşadığını ve olay sonrası tedavisi ve bakımıyla ilgilendiğini ispatlayamadığı ve manevi tazminatın yasal koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle, davacı ... Bağcı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi; “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin
yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” şeklindedir. TBK’nun 56/2. maddesinde, ağır bedensel zarara uğrayan kişinin yakınlarının uğradıkları zararlar düzenlenmiştir. Bu gibi kimselerin, yakınlarına duygusal bağları açısından, bir yakının bedensel bütünlüğünün ihlalinde, doğrudan doğruya kendi kişilik hakkı açısından saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi tazminat isteyebileceği kabul edilmiştir.
Bir kimsenin cismani zarara maruz kalması durumunda onun (ana, baba, eşler, kardeş, nişanlı gibi) yakınlarından birinin aynı eylem nedeniyle hukuken korunan ruhi ve asabi sağlık bütünlüğü ağır bir şekilde haleldar olmuşsa, onlar da manevi tazminat talep edebilirler. Çünkü bu durumda onların zararları ile haksız eylem arasında illiyet bağı vardır ve zararlarının niteliği itibariyle onların da ihlal edilen normun (56. maddenin) koruma alanı içinde bulunduklarının ve hukuka aykırılık bağının gerçekleştiğinin ve manevi tazminat talep edebileceklerinin kabulü gerekir.
Somut olayda dosya kapsamında bulunan raporlara göre; davacı ...’nın geçirdiği kaza sonucunda vücut genel çalışma gücünden % 100 oranında kaybettiği, sürekli olarak iş görmezlik halinde kaldığı, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu ve ağır bedensel zarara uğradığı anlaşılmaktadır. Davacı anne, olay tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı TBK’nun 56/2. maddesi uyarınca kızının ağır yaralanması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının manevi tazminat isteme hakkı, velayet hakkına bağlı olmayan ve ağır yaralananın annesi sıfatıyla istenmiş bir manevi tazminattır. Davaya konu olayın davacı annede manevi zarar doğuracağı açıktır.
Şu halde mahkemece, davacılardan anne ... yararına uygun bir miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve temyiz eden davacı yararına takdir olunan 2.037,00.-TL duruşma avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine, temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.