16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/8956 Karar No: 2020/2281 Karar Tarihi: 03.06.2020
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/8956 Esas 2020/2281 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ceza Dairesi, sanığın silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet kararını onayladı. Bölge Adliye Mahkemesi'nin hükmü kaldırıp yeniden hüküm vermesi gerektiği ancak yanlış bir uygulama sonucu cezanın düşürüldüğü belirtildi. Ancak bu durumun sanık lehine olduğu ve aleyhe temyiz de bulunmadığı göz önüne alınarak hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmadı. Kararda sanığın kullanıcısı olduğu belirtilen ayrıntılı tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmemesi sonuca etkili bulundu. Tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı belirtildi. Kararda TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddelerinin uygulandığı açıklandı.
16. Ceza Dairesi 2019/8956 E. , 2020/2281 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK’nın 62, 53/1-2-3, 58/9 ve 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme talebinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE, Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesinin, 5271 sayılı CMK"nın 280/1-e maddesi gereğince duruşma açıp sonucuna göre aynı kanun maddesinin 2. fıkrası gereğince İlk Derece Mahkemesi hükmünü kaldırarak yeniden hüküm kurması gerekirken, kanun maddesine yanlış anlam yüklenerek duruşma açmaksızın evrak üzerinde İlk Derece Mahkemesince belirlenen cezanın 10 yıl 7 ay 15 günden, 8 yıl 9 ay hapis cezasına indirilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz de bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen iş bu hukuka aykırılık bozma nedeni yapılmamış, Tüm dosya kapsamı gözetilerek diğer delillerin atılı suçun sübutu için yeterli olduğu görülmekle, sanığın ... kullanıcısı olduğunu bildiren ayrıntılı ... tespit ve değerlendirme tutanağının dosyaya gelmesi beklenilmeden karar verilmesi sonuca etkili bulunmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Kars 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.