13. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/851 Karar No: 2018/728 Karar Tarihi: 25.01.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/851 Esas 2018/728 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlık, davalının çocukları için sunulan eğitim hizmeti karşılığında alınan bononun kayıt ücreti ödenmemesi nedeniyle ilamsız takibe haksız itirazı ve itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ile ilgilidir. Mahkeme, uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığını belirterek, görevsizlik kararı vermiş ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tüketici Mahkemelerinin bu tür ihtilaflarla ilgili olarak yetkili olduğunu belirten 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 73. maddesi de dahil olmak üzere Kanun'un ve tüketici tanımının işletildiği tespit edilmiştir. Hüküm, görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yanlış değerlendirme yapıldığı gerekçesiyle bozulmuştur.
13. Hukuk Dairesi 2017/851 E. , 2018/728 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı ile imzalanan eğitim hizmet sözleşmesine göre davalının çocuklarının okulda eğitim gördüğünü, eğitim ücreti karşılığı 15.4.2009 vade tarihli 11.000,00 TL bedelli bono alındığını, ancak kayıt ücretini ödememesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın bonodan kaynaklandığı gerekçesiyle Ticaret Mahkemesi’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin sadece 6502 Sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığı tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut olayda; davacı tarafından davalının çocuklarına sunulan eğitim hizmeti karşılığı dava konusu senedin alındığı anlaşılmakta olup, davalı bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olup, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğunun kabulü gerekir. Bu itibarla uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. O halde, mahkemece, işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.