11. Hukuk Dairesi 2017/4943 E. , 2019/2401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/06/2017 tarih ve 2015/593-2017/802 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ile müvekkili arasında düzenlenen sözleşme ile davalının, sözleşme ekinde belirtilen 40 hastanede kapalı devre yayın sistemi kurmayı ve bu sistemin çalışır halde kalmasını sağlamayı üstlendiğini, ancak davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kurulan sistemin çalışmadığının mahkemeler aracılığıyla yapılan tespitler ile ortaya çıktığını, davalıya müvekkilince gönderilen ihtarların da sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine müvekkilince sözleşmenin fesh edildiğini, müvekkilinin uzun çalışmalar yaparak geliştirdiği projenin, davalının yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle gerçekleşmediğini, müvekkilinin ticari itibarının ve marka değerinin zarar gördüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.12.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 38.001,97 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı ile arasında düzenlenen sözleşmede belirlenen edimini yerine getirmek için dava dışı Servisim Pazarlama ve Teknik Hiz. A.Ş. ile sözleşme akdettiğini, ancak bu firmanın üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini, bünyelerinde çalışan ve daha sonra ayrılan bir kişinin yazılıma ait kodları değiştirmek suretiyle şirketin yazılımı kontrol etme yeteneğini ortadan kaldırdığını bildirdiklerini, dolayısıyla müvekkilinin de edimini ifa edemediğini, müvekkilinin davacının mağdur olmaması için her türlü çabayı gösterdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece Dairemizce verilen bozma ilamına uyalarak yapılan yargılama neticesinde, tarafların 2 yıllık bir sözleşme akdettiği, bu sözleşme döneminin 8 ay 23 gününün sözleşme hükümlerine uygun gerçekleştiği, sonraki dönemde davalının ifasını yerine getiremediği, ifasını gerçekleştirememesinde kusurlu olmadığını ispatlayamadığı, davacının bu döneme ilişkin zararının 59.191,84 TL olarak hesaplandığı, ancak davacının maddi tazminat talebinin 38.000 TL olduğu gerekçesiyle davanın maddi tazminat talebi yönünden kabulüne; 38.001,97 TL tazminatın 1.000,00 TL"sinin dava tarihi olan 03/03/2009 tarihinden itibaren, 37.001,97 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 16/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsiline; manevi tazminat talebi yönünden ise davacının kişilik hakları zedelenmediğinden bozma ilamı uyarınca oluşan usuli kazanılmış hak da dikkate alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekili temyiz etmiştir.Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekili ve katılma yolu ile davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 1.945,91 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 28/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.