22. Hukuk Dairesi 2016/10307 E. , 2019/8028 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde 01.01.2009-25.08.2014 tarihleri arasında şef olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından on beş yıl sigortalılık süresi ve üç bin altı yüz gün prim ödeme koşullarını sağlaması sebebiyle feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yedi arkadaşı ile birlikte aynı tarihte işyerinden ayrılarak aynı piyasada faaliyet gösteren dava dışı bir başka şirket bünyesinde çalışmaya başladığını, davacının yaş dışı koşulları sağladığına dair Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı yazıyı işverene sunması gerektiği halde sunmadığını, işyerinden bir başka işyerinde çalışmak üzere ayrıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini, karşı davada ise sekiz haftalık ihbar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne, ihbar tazminatına yönelik karşı davanın ise reddine karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshi ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı iş sözleşmesini 25.08.2014 tarihinde yaş dışı emeklilik koşullarını sağlaması sebebiyle feshettiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının işten ayrılma sebebinin emeklilik olmadığını, bu konuda Sosyal Güvenlik Kurumundan alınan bir yazı bulunmadığını, davacının aynı anda yedi arkadaşı ile birlikte işten ayrılma sebebinin aynı alanda faaliyet gösteren bir başka şirkette çalışmak olduğunu, fesih hakkının kötüye kullanıldığını savunmuştur. Mahkemece davacının emeklilik sebebiyle işten ayrıldığı gerekçesiyle bilirkişi raporunda hesaplanan kıdem tazminatı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ne var ki, dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler değerlendirilmeden, yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan, yetersiz gerekçe ile hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış ise de, mahkemece tanık listesini ve belirlenen avansı 07/04/2015 tarihli ara kararında belirlenen süreden sonra bildirdiği ve yatırdığı için tanık dinlenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Oysa, davalının UYAP üzerinden sunduğu 20/04/2015 tarihli tanık listesi süresinde olup, dosyada davalı tarafından yatırılan bir miktar gider avansı da mevcuttur. Hal böyle iken davalı tanıklarının dinlenilmemesi hatalı olup, davalının savunma hakkının kısıtlanması yerinde görülmemiştir.
Ayrıca dosya kapsamında bulunan “25/08/2014 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi fesih bildirimidir” başlıklı belgede, “10/01/2009 tarihinde yapılmış olan hizmet akdiniz 25/08/2014 tarihinde kendi isteği ile ayrıldığından dolayı taraflarca feshedilmiştir.” ifadesi bulunmaktadır. Anılan yazıda emeklilik veya yaş dışı emeklilik koşulları sebebiyle fesihten söz edilmemektedir. Davacının yaş dışı koşulları sağladığına ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu yazısı 25/09/2014 tarihlidir. Anılan belgeler ile ilgili olumlu veya olumsuz herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi de yerinde değildir.Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikle davalı tanıkları dinlenerek dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler değerlendirildikten sonra iş sözleşmesinin feshi ve davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı noktasında bir sonuca varmaktadır. Eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.Kabule göre de, davacı taraf iş sözleşmesini yaş dışı emeklilik koşullarını taşıması sebebiyle 25.08.2014 tarihinde feshettiğini ileri sürmüş ise de, buna ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumu yazısını fesih tarihi itibariyle işverene sunduğunu ispat edemediği halde, fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır. Bu halde faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğinin gözetilmemesi ayrı bir bozma sebebidir.Davalı karşı davacının açtığı karşı dava ile ilgili olarak da gerekçesiz bir biçimde karar tesis edilmesi yerinde görülmemiştir.Temyiz edilen kararın yukarıda belirtilen sebeplerle bozulmasına karar verilmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.04.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.