MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık

Hükümlü ...’nın, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d, 143, 53 ve 58/9. maddeleri gereğince 3 yıl 6 ay cezası ile cezalandırılmasına dair Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/09/2010 tarihli, 2007/429 Esas ve 2010/730 Karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip anılan karara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 11/12/2019 tarihli ve 94660652-105-43-14102-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18/12/2019 tarihli ve 2019/128577 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İstem yazısında;
“Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28/09/2010 tarihli kararı ile sanığın işlediği suçun örgüt kapsamında işlendiği ve sanık tarafından suç işlemek amacıyla kurulan bu örgüte yardımcı olması nedeniyle sanığın da örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden bahisle hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmiş ise de; benzer bir olay sebebiyle Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 11/06/2019 tarihli ve 2017/6-134 esas, 2019/465 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, hırsızlık suçunun örgüt kapsamında işlendiği kabul edilse dahi, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım eden sanığın "örgüt mensubu suçlu" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle hükmolunan hapis cezasına yönelik olarak 5237 sayılı Kanun"un 58/9. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezasının infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
Hükümlü ...’nın, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d, 143, 53 ve 58/9. maddeleri gereğince 3 yıl 6 ay cezası ile cezalandırılmasına dair Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/09/2010 tarihli, 2007/429 Esas ve 2010/730 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; hükümlü hakkında Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı kararı uyarınca dosya kapsamındaki hırsızlık suçunu örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi nedeniyle hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulandığı, davaya konu düzenlenen Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18/07/2017 Tarih ve 2007/1918 soruşturma numaralı iddianamesiyle hükümlü hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasının talep edilmediği, mahkemenin gerekçesinde hükümlünün suç örgütündeki faaliyetine ilişkin bir açıklamanın olmadığı, ancak Cumhuriyet Savcısının mütalaasında Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasındaki suç örgütüne diğer hükümlüler ... ve ..’in üye olduğu, bu hükümlünün ise örgüte yardımcı olması nedeniyle örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulanmasının talep edildiği ve dosya kapsamındaki ara kararlarla da Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasının getirtilerek incelendiği ve bu karar neticesinde hükümlü ... hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulandığı ancak bahse konu Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasında hükümlü ...’nın sanık olarak yer almadığı, bu hükümlü hakkında yargılama yapılmadığı ve hüküm de verilmediği, dosya kapsamında yapılan incelemede hükümlü ... hakkında dosyaya konu eylemi nedeniyle suç işlemek amacıyla örgüt kurma, üye olma veya yardımcı olmak suçuyla ilgili başka bir karar da verilmediği anlaşılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda:
Hükümlü ...’nın, hırsızlık suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/2-d, 143, 53 ve 58/9. maddeleri gereğince 3 yıl 6 ay cezası ile cezalandırılmasına dair Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/09/2010 tarihli, 2007/429 Esas ve 2010/730 Karar sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; hükümlü hakkında Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı kararı uyarınca dosya kapsamındaki hırsızlık suçunu örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi nedeniyle hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulandığı, davaya konu düzenlenen Kütahya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 18/07/2017 Tarih ve 2007/1918 soruşturma numaralı iddianamesiyle hükümlü hakkında TCK’nun 58. maddesinin uygulanmasının talep edilmediği, mahkemenin gerekçesinde hükümlünün suç örgütündeki faaliyetine ilişkin bir açıklamanın olmadığı, ancak Cumhuriyet Savcısının mütalaasında Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasındaki suç örgütüne diğer hükümlüler ... ve...’in üye olduğu, bu hükümlünün ise örgüte yardımcı olması nedeniyle örgüt üyesi olarak kabul edilmesi gerektiğinden hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulanmasının talep edildiği ve dosya kapsamındaki ara kararlarla da Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasının getirtilerek incelendiği ve bu karar neticesinde hükümlü ... hakkında TCK’nun 58/9. maddesinin uygulandığı ancak bahse konu Kayseri 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 22/06/2007 Tarih, 2007/138 Esas ve 2007/1056 Karar sayılı dosyasında hükümlü ...’nın sanık olarak yer almadığı, bu hükümlü hakkında yargılama yapılmadığı ve hüküm de verilmediği, dosya kapsamında yapılan incelemede hükümlü ... hakkında dosyaya konu eylemi nedeniyle TCK’nun 220. maddesi kapsamında yer alan suçlarla ilgili olarak yargılanmadığı ve hakkında hüküm de kurulmadığı anlaşıldığından hakkında TCK’nun 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki bozma istemi farklı bir gerekçe ile yerinde görüldüğünden, Kütahya 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/09/2010 tarihli, 2007/429 Esas ve 2010/730 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince BOZULMASINA, mahkemenin hükümlü ... hakkında 4 numaralı TCK’nun 58/9. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısmının hükümden çıkartılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen korunmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.