19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19513 Karar No: 2018/4772 Karar Tarihi: 03.10.2018
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/19513 Esas 2018/4772 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, ihale sonucu ilaç alımına ilişkin sözleşme kapsamında ilaçları ve buna ilişkin faturaları davalı kuruma göndermesine rağmen ilaç bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek bakiye 370.709,69 TL'nin her bir fatura bedeli için ayrı ayrı fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı ise davacıya yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye borçlarının 311.807,46 TL olduğunu belirtmiştir. Mahkemece, yargılama sırasında alacağın davalı tarafından ödendiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak hükmün temyiz edilmesi üzerine Yargıtay, mahkemece davalının temerrüde düştüğü tarihten borcun ödendiği tarihe kadar yapılan ödeme miktarı üzerinden temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği şeklinde bozma kararı vermiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 405. maddesi ile 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/1 maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2016/19513 E. , 2018/4772 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi ( Tic. Mah. Sıf. )
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında ihale sonucu ilaç alımına ilişkin sözleşme imzalandığını, bu sözleşme gereğince davacının ilaçları ve buna ilişkin faturaları davalı kuruma göndermesine rağmen ilaç bedellerinin ödenmediğini, ihtarname keşide ettikten sonra fatura bedelinin bir kısmının ödendiğini ileri sürerek bakiye 370.709,69 TL’nin her bir fatura bedeli için ayrı ayrı fatura tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıya yapılan ödemeler düşüldükten sonra bakiye borçlarının 311.807,56 TL olduğunu, fazlaya ilişkin talebi kabul etmediklerini, davalı tacir olmadığından ticari faiz talep edilemeyeceğini, ayrıca faiz başlangıcının ihtarnamenin tebliğ edildiği tarih olması gerektiğini belirterek davanın reddine, aksi kanaatte olunması halinde ödenmiş faturalar nedeniyle davanın kısmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, yargılama sırasında alacağın davalı tarafından ödendiği, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça keşide edilen ihtarnamede ödeme süresi açıkça bildirilmiş olduğundan ihtarnamenin tebliğinden itibaren alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın konusuz kaldığı şeklinde karar verilmiştir. Davalı vekili son celsede 311.807,56 TL borçları olduğunu ve bu miktarın ödendiğini belirtmiştir. Ancak mahkemece 370.709,69 TL üzerinden temerrüt tarihinden itibaren faiz uygulanmasına şeklinde hüküm kurulmuştur. Mahkemece öncelikle davacıya davalı tarafından ne kadar ödeme yapıldığının tespiti gerekir ise de davacı kararı temyiz etmemekle davalı tarafından yapılan ödeme ile borcun ödenmiş olduğunu kabul etmiş sayılır. Bu durumda mahkemece davalının temerrüde düştüğü tarihten borcun ödendiği tarihe kadar yapılan 311.807,56 TL üzerinden ödeme miktarı üzerinden temerrüt faizi yürütülmesi şeklinde karar verilmesi gerekir. Kabule göre de davalı olarak Adnan ... Üniversitesi Döner Sermaye İşletmesi Müdürlüğü yazılması gerekirken tashihle Adnan ... Üniversitesi Rektörlüğü yazılması da doğru değildir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.