3. Ceza Dairesi 2018/10920 E. , 2019/5571 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, mağduru hem kemik kırığına hem de yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaraladığı olayda; birden fazla nitelikli halin ihlali ile atılı suçu işleyen sanık hakkında, meydana gelen zararın ağırlığı dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nin 86/1. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas-2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 5237 sayılı TCK"nin 86/1, 86/3-e, 87/1-d, son maddeleri uyarınca belirlenen cezasından haksız tahrik nedeniyle indirim uygulanırken, uygulanan kanun maddesinin hükümde TCK"nin 29. maddesi yerine, yazılı şekilde hatalı olarak "TCY 51. Madde" olarak gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükümde haksız tahrik hükümlerinin uygulandığı paragrafta yer alan "TCY 51. madde" şeklindeki ibarenin çıkartılması, yerine "TCK"nin 29. maddesi" şeklindeki ibarenin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18.03.2019 gününde oy çokluğuyla karar verildi.
MUHALEFET ŞERHİ
Mağdur ... hakkında düzenlenen İzmir Adli Tıp Şube Müdürlüğünün 19.11.2014 tarihli adli raporuna göre 23.09.2014 tarihinde hastaneye getirilen şahsın yapılan muayenesinde; preşok tablosunda olup, bilincinin bulanık, yoğun terli, toksit görünümde, takipneik ve dispneik şekilde getirildiğinin, sternum orta hatta 4 cm uzunlukta düzgün sınırlı kesi izlendiğinin, sol hemitoraksta masif (çok fazla - yoğun- 1000 cc kan) hemitoraks (kanama) saptandığının belirtilerek acil olarak göğüs cerrahisi, kalp ve damar cerrahisi tarafından ameliyata alındığının, yapılan ameliyatta "mamaryan arter, inter kostal arter, akciğer yaralanması " tespit edilerek 4 ünite eritrosit süspansiyonu ve 4 ünite taze donmuş plazma verildiğinin, yapılan acil ameliyat neticesinde mağdurun kurtarıldığının, sanık tarafından kullanılan öldürücü nitelikteki bıçağın isabet aldığı bölge ve darbenin şiddeti ile vücutta meydana getirdiği hasar nazara alındığında sanığın, eylemine bağlı olarak ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğu halde suç vasfında yanılgıya düşülerek yaralama olarak nitelendirilmesine dair yerel mahkemenin kararının ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkı gözetilerek suç vasfında yapılan hata nedeniyle bozulması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluğun görüşüne katılmamaktayım.