15. Ceza Dairesi 2019/12973 E. , 2020/4054 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-Her iki sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan, hüküm kurulmasına yer olmadığı kararı,
2- Sanık ... hakkında; TCK."nın 204/1, 62, 53 maddeleri gereğince mahkumiyet
3- Sanık ... hakkında; beraat
Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ilişkin kararlar ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’ın beraatine ilişkin hüküm O yer C.Savcısı tarafından, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nün mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ... müdafii tarafından, temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Keşidecisi tanık..., Lehtarının sanık ... olduğu, 6.500 TL ve 3800 TL bedelli 2 adet çek sanıklar tarafından doldurulup, ciro edildikten sonra katılan ...Ş."ye verildiği, çeklerin karşılığının çıkmaması üzerine başlatılan soruşturmada; çeklerin keşideci tanık ... tarafından imzalanmadığının anlaşıldığı, bu şekilde sanıkların nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
1- Sanık ...’ın resmi belgede sahtecilik suçundan beraat hükmüne ilişkin O yer C.Savcısının temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın savunmalarında; diğer sanık ..."nün yanında işçi olarak çalışdığını, çek sahibi tanık...’ın kendisinden çekin üzerine yazı yazmasını rica ettiğinden, çeklerden bir tanesinin üzerini doldurduğunu, keşideci imzasının eli ürünü olmadığını, suç kastının bulunmadığını belirtmesi, alınan bilirkişi raporunda; 6500 TL. bedelli çek aslının ön yüzünde bulunan yazıların, rakamların, arka yüzünde bulunan 1. ve 3. ciranta imzalarının ve 3800 TL. bedelli çek aslının arka yüzünde bulunan 3.ciranta imzasının sanık ..."ın eli ürünü olduğu; 3800 TL. bedelli çek aslının ön yüzünde bulunan yazıların ve rakamların, 6500 TL.bedelli çek aslının arka yüzünde bulunan 2. ciranta imzasının sanık ..."nün eli ürünü olduğu; 3800 TL.bedelli çek aslının arka yüzünde bulunan 1. ve 2.ciranta imzalarının ..."nün eli ürünü olmadığı, ..."nün hakiki imzası model alınarak serbest taklit yöntemiyle atılmış sahte imzalar olduğu; her iki çekteki keşideci imzaları ile tanık..., sanık ... ve sanık ..."a ait karşılaştırma imzaları arasında grafolojik yönden bir ilişki bulunmadığı yönünde görüş ve kanaatin bildirilmesi, dosya kapsamına göre sanığın atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter derecede delilin de elde edilemediği anlaşıldığından, sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği sabit olmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, O yer C.Savcısının sanığın resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin sabit olduğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2- Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı kararlarına ilişkin O yer C.Savcısının, resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ...’nün mahkumiyet hükmüne ilişkin sanık ... müdafiinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
a- Sanık ... hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığı kararına ilişkin incelemede;
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda sanığın nitelikli dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama sonucunda, yukarıda sayılan hüküm çeşitlerinden biriyle karar verilmesi gerekirken, mahkemesince sanığın üzerine atılı eylemlerin neler olduğu açıklanmadan iddianame düzenlendiğinden bahisle anılan kanunda düzenlenmeyen bir biçimde karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulmuşsa da; iddianame içeriğine göre, sanık ... hakkında katılan ...Ş."ye yönelik eyleminden dolayı kamu davası açıldığı gözetilerek toplanan kanıtlara göre sanığa yüklenen ve suç olduğu kabul edilen eylemlerin neler olduğu belirtilmeden dava açılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde davanın esasını çözmeyen ve hüküm niteliğinde olmayan bir karar verilmesi,
b- Sanık ...’ye ilişkin temyiz talebinin incelemesinde;
Sanığın hüküm tarihinden sonra 18/08/2015 tarihinde vefat ettiğinin UYAP"tan temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilip verilmeyeceğinin mahkemesince değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, O yer C.Savcısının ve sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 01/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.