Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22463
Karar No: 2016/21408
Karar Tarihi: 19.12.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/22463 Esas 2016/21408 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İş Mahkemesi'nde görülen bir alacak davasında, davacı işçi iş akdinin evlilik sebebi ile son bulduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesini istemiş, fakat davalı işveren bu talepleri reddetmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ancak Yargıtay'ın ilk incelemesinde karar bozulmuştur. Mahkeme, ek hesap raporu aldıktan sonra tekrar karar vermiş, ama bu kez de Yargıtay'ın ikinci incelemesinde karar yine bozulmuştur. Sonuç olarak, davalı işveren lehine avukatlık ücretine hükmedilmesi, hatalı yazılan rakamın düzeltilmesi, ve hüküm fıkrasının düzeltilmiş şekilde onanması kararlaştırılmıştır. Kararda, iş hukuku ile ilgili 4857 sayılı İş Kanunu'nun 71. maddesi ve avukatlık ücretleri hakkında bilgi veren tarifelere atıfta bulunulmuştur.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2016/22463 E.  ,  2016/21408 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : Alacak

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı, iş akdinin evlilik sebebi ile son bulduğunu iddia ederek kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi bakımından karar ilk olarak Dairemizin 26.02.2014 tarihli ilamı ile “...Davacı 08.03.1996 tarihinde işe girdiğini, iddia etmiş, bu husus davacı tanıkları tarafından doğrulanmıştır. Ancak davacının 01.09.1984 doğumlu olduğu dikkate alındığında bu iddia ettiği tarihte yaşı 12’nin altındadır. Dolayısı ile bu tarihteki çalışması o dönemde yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasa kapsamında bir çalışma olarak kabul edilemez. Davacı o dönemde olsa olsa çırak olarak çalıştırılmıştır.
    4857 sayılı Kanunun 71. maddesi uyarınca 14 yaşını tamamladığı tarihten itibaren işçi olarak çalıştığı kabul edilip davacının hak ettiği işçilik alacaklarının buna göre hesaplanması gerekirken tüm süre üzerinden işçilik alacaklarının kabulü hatalıdır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkeme bozma kararına uymuş, ek hesap raporu aldıktan sonra davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekilin temyizi üzerine karar ikinci kez Dairemizin 08.06.2015 tarihli ilamı ile “ …Somut olayda, mahkemenin hükme esas aldığı bozma sonrası hazırlanan ek hesap raporunda davacının 01.09.1998-14.07.2010 tarihleri arasında çalıştığı hizmet süresinin 11 yıl 10 ay 13 gün, kullanmadığı yıllık izin süresinin 78 gün olduğu tespiti yapılıp buna göre 15.083,12 TL net kıdem tazminatı, 2.053,99 TL yıllık izin ücreti hesap edildiği, mahkemece bu miktarlar hüküm altına alındığı halde, kararın gerekçe kısmında aynen “... davacının 08/03/1996 - 14/03/2010 tarihleri arasında 14 yıl 4 ay 6 gün hizmet süresinin bulunduğu, davacının sunulan yıllık izin kullanımına ilişkin kayıtlar incelendiğinde 130 gün yıllık izin ücret alacağının bulunduğunun anlaşıldığı” şeklinde yazılarak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratılması hükmün temyiz incelemesinin yapılmasına engel olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Yapılacak iş; Bu aykırılığın giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar vermektir. “ gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkeme bozma kararına uymuş ve karar vermiştir.
    Somut olayda, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesinin 13. Maddesi “ (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez “ hükmünü içermekte olup aynı tarifeye göre ön görülen maktu ücret 1.500,00 TL ve tarifenin üçüncü kısmında yargı yerleri ile icra ve iflas dairelerinde yapılan ve konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen hukuki yardımlara ödenecek ücrete İlk 30.000,00 TL için % 12,00 oranı belirlenmiştir. Mahkemece toplam ret edilen miktar 12.389,10 TL olup ret edilen miktarın % 12"si 1.486,692 TL olduğundan davalı yararına tarife hükümleri uyarınca 1.500,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken 500,00 TL avukatlık ücretine hükmedilmiş olması hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ: Hüküm fıkrasının davalı yararına avukatlık ücretine ilişkin bendinde yer alan “500,00 TL “ rakam ve harflerinin çıkartılarak yerine “ 1.500,00 TL “ rakam ve harflerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi