Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/633 Esas 2018/1239 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2018/633
Karar No: 2018/1239

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/633 Esas 2018/1239 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalılarla davacı arasında \"kiracılık sıfatının tespiti\" davası açılmıştır. Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Davacı vekili, kararın incelenmesini talep etmiştir. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, kararın onanmasına karar vermiştir. Ancak davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine aynı Daire, kararı bozmuştur. Yeniden yapılan yargılama sonunda önceki kararda direnildiği kararlaştırılmıştır. Ancak mahkeme kararında, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297. maddesinde belirtilen hususları içeren hüküm fıkrası oluşturulmamıştır. HMK'nin 294. maddesinde belirtilen hüküm tefhimi de yapılmamıştır. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini kaybettiğinden, ona atıf yapılarak hüküm tesis edilmesi yanlıştır. Yargıtay'ın yerleşik görüşü de bu yöndedir. Mahkemece taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde belirtilen ve usulün aradığı niteliklere uygun kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluştur
Hukuk Genel Kurulu         2018/633 E.  ,  2018/1239 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki "kiracılık sıfatının tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çeşme Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 14.11.2012 gün ve 2010/483 E. 2012/464 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19.02.2014 gün ve 2013/8860 E., 2014/1722 K. sayılı ilamıyla onanmış ise de davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine aynı Dairenin 09.06.2014 gün ve 2014/5308 E. 2014/7538 K. sayılı ilamıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.


    HUKUK GENEL KURULU KARARI

    Hukuk Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonrasında gereği görüşüldü:
    Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
    6100 sayılı HMK’nın 294. maddesinin 3 fıkrasında ise “Hükmün tefhimi herhalde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur” hükmüne yer verilmiştir.
    Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır.
    Nitekim Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu"nun 05.04.2017 gün 1610-668 sayılı; 24.05.2017 gün 1265-1005 sayılı kararları).
    Somut olaya gelince; mahkemece aslolan kısa kararda yukarıda açıklanan mevzuata uygun hüküm fıkrası oluşturulmamış sadece "Mahkememizin 2010/483 Esas 2012/464 karar sayılı kararında direnilmesine" denilmekle yetinilmiş, dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar kurulmamıştır.
    Bu durumda, yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde usulün öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı gibi, direnme kararlarını denetleyen Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenebilecek nitelikte teknik anlamda bir direnme hükmü de bulunmadığı her türlü duraksamadan uzaktır.
    Şu durumda mahkemece yapılacak iş; dosya kapsamı dikkate alınarak taraflara yüklenen borç ve tanınan hakkın sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usulün aradığı niteliklere haiz kısa karar ve buna uygun gerekçeli karar oluşturulmasıdır.
    Mahkemenin, yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan biçimde usulün öngördüğü niteliklere haiz bulunmayan kısa karar usule uygun karar değildir.
    Direnme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    S O N U Ç : Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 27.06.2018 gününde, oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.