2. Ceza Dairesi 2020/11070 E. , 2020/12496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas mahkumiyeti bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
I) Sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında suç adının, iş yeri dokunulmazlığını bozma yerine konut dokunulmazlığını bozma suçu olarak yazılması ve uygulama sırasında TCK 116/2. maddesi yerine 116/1. maddesinin gösterilmesi ile hüküm fıkrasında sanık isminin ... olarak yanlış yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiş; sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulurken alt sınırdan uzaklaşıldığı belirtilmesine rağmen alt sınırdan uygulama yapılması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
II) Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- 6545 sayılı Yasa"nın 104. maddesi uyarınca Kanun"un yayımı tarihinde yürürlüğe gireceğinin belirtildiği, 6545 sayılı Yasa"nın 62. maddesi ile değişik TCK"nın 142/2-h maddesinin 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanarak yürürlüğe girdiği ve suç tarihinin 20.06.2011 olduğunun anlaşılması karşısında; sanığın hırsızlık suçuna uyan eyleminin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve daha lehe olan TCK"nın 142/1-b maddesine uyduğu ve 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki TCK"nın 142/1-b maddesi ile hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden suç tarihinde yürürlükte olmayan ve sanığın aleyhine olan TCK"nın 142/2-h maddesi ile hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayini,
2- Müştekinin 19/06/2011 günü saat 23:30 sıralarında ayrıldığı iş yerinden hırsızlık yapıldığını 20/06/2011 günü saat 07:00 sıralarında fark ettiğini beyan ettiği, UYAP’tan alınan güneşin doğuş ve batış zamanlarını gösteren çizelgeye göre, suç tarihinde yaz saati uygulaması da dikkate alındığında güneşin doğuş saatinin 05:29 olduğu, TCK"nın 6/1-e maddesine göre gece vakti sayılan zaman diliminin saat 04:29’a kadar devam ettiğinin anlaşılması karşısında; şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereği hırsızlık suçunun sanık lehine gündüz sayılan zaman dilimi içerisinde işlendiğinin kabul edilmesi gerektiği gözetilmeden ve suçun gece vakti işlendiğine ilişkin kanıtlar denetime olanak verecek biçimde karar yerinde gösterilip tartışılmadan, sanık hakkında TCK"nın 143. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
3- Kabule göre de;
Hırsızlık suçundan hükmedilecek temel cezanın suç tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı Kanun"un 143. maddesi uyarınca en fazla üçte birine kadar artırılabileceği gözetilmeden, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 143. maddesi gereğince 1/2 oranında arttırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi,
4- Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına karar verilirken, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığı ve suçun işlenmesindeki özellikler değerlendirilmeden ve mala zarar verme suçundan kurulan hükmün aynı Kanun"un 50/2 maddesi gereği adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilebileceği de göz önüne alınmadan, "sanığa ceza verilirken seçenek olarak hapis cezası öngörülmesi nedeniyle" şeklindeki gerekçe ile anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
5- Mala zarar verme suçundan kurulan hüküm fıkrasında, sanık isminin "..." olarak yanlış yazılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.