(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2016/2764 E. , 2016/21406 K.
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1- Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacı vekili, davalı Bankada 2001 yılından 22.09.2014 tarihine kadar çalıştığını, iş akdinin davalı tarafından haksız ve geçersiz şekilde feshedildiğini ve fazla mesai yaptığı halde ücretlerinin ödenmediğini iddia ederek fazla çalışma ücreti alacağının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının yönetmenlik pozisyonunda çalıştığını, tüm alacaklarının hesabına yatırıldığını, hizmet sözleşmesinde fazla mesai ücretinin ücrete dahil olduğunun açıkça belirtildiğini, davacının tüm çalışma süresi boyunca maaşlarının bankaya yatırıldığını ve davacı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konmaksızın tahsil edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne verilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda davacı, dava dilekçesinde normalde mesai saatinin 09.00- 18.00 saatleri arasında olduğunu ancak her gün en az 2 saat mesaiye kaldığını ve ayda 2 Cumartesi 15.00"e kadar çalıştığını iddia ederek fazla çalışma ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 09.00-20.30 saatleri çalıştığının kabulü ile 1,5 saat ara dinlenmesi ile 5 günde 50 saat ayrıca ayda 2 hafta Cumartesi günleri 10.00–15.00 saatleri arasında yarım saat ara dinlenme ile 4,5 saat çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Davacı tanık beyanları incelendiğinde; tanık ... “2006-2010 yılları arasında davacıyla birlikte çalıştıklarını, hafta içi 5 gün normalde 18.00 de mesai bittiği halde 20.00, 20.30"a kadar çalışmanın devam ettiğini, ayda minimum 1-2 Cumartesi günü 4-5 saat çalışıldığını”, tanık Kenan Hamit Günür"ün ise “ davacı ile 2005-2010 yılları arasında Konak Şubesinde son 1,5 yılda Alsancak Şubesinde çalıştıklarını, haftanın 5 günü 18.00"den sonra 20.00"e kadar çalışmanın sürdüğünü, ayda 2 defa Cumartesi 5-6 saat kadar çalışıldığını” beyan etmiştir. Davacının dava dilekçesindeki akşam 18.00"den sonra en az 2 saat mesaiye kaldığı beyanı ve tanıklardan birinin akşam 20.00"ye kadar diğerinin ise akşam 20.00-20.30"a kadar mesainin devam ettiği beyanı karşısında davacının Cumartesi günleri çalışma sisteminin tespitinde hata yok ise de hafta içi 5 günlük çalışmasında sabah 09.00"dan akşam 20.00"ye kadar çalıştığının tespiti ile fazla çalışma ücreti hesabının yapılması gerekirken çalışmanın 20.30"a kadar devam ettiğinin kabulü ile hesaplama yapılması hatalıdır. Ayrıca davacının iş akdinin 22.09.2014 tarihinde son bulması karşısında davacı tanıklarının davacı ile hangi dönemler birlikte çalıştıkları beyanlarından tam anlaşılamamaktadır. Bu nedenle davacı tanıklarına ait SGK hizmet döküm cetveli istenerek, bu tanıkların davacı ile birlikte davalı işyerindeki çalışma dönemleri belirlenip, davacı ile birlikte çalışılan süreler için fazla mesai hesaplaması yapılması, çalışılmayan dönemler var ise bu dönemler açısından ise ispat gerçekleşmeyeceğinden fazla mesai alacağı hesaplaması yapılmaması gerekmektedir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verilmiş olması isabetli olmayıp bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.12.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.