9. Hukuk Dairesi 2010/42106 E. , 2013/4414 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (İŞ) MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait Serinköy"de bulunan mermer ocağında çalışırken fazla çalışma ücretlerini talep edince kendisine hem hakaretler edilmek suretiyle kötü davranılmış olduğunu, hem de diğer işçilere ibretlik olsun diye iş akdine kendisine bir ihbar önel süresi bile tanınmadan son verildiğini iş akdinin işverence haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının devamsızlık yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2- Somut olayda, davacı işçi iş akdinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini idda etmiş, davalı ise davacının devamsızlık yaptığını savunmuştur .
Mahkemece, “... yeminli tanık anlatımları, davacının 16.09.2008 tarihinden itibaren işe gelmediğine ilişkin olarak davalı tarafça düzenlenmiş olan tutanaklar, davacıya Eylül 2008 ücret bordrosunda 15 günlük ücret tahakkuk ettirilmiş olması, Ekim 2008 puantaj kayıtlarında ve ücret bordrosunda herhangi bar çalışmasının işaretlenmemiş ve ücret tahakkuk ettirilmemiş olması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde, 15.09.2008 günü normal çalışma suresinin bitiminden sonra fazla çalışma konusunda taraflar arasında uyuşmazlık çıkması üzerine davacının işyerini terk ederek iş akdini eylemli fesh ettiği sonucuna varılmış olup,bilirkişi ...in 21.01.2010 tarihli raporundaki "hizmet akdinin davalı tarafça fesh edildiği" yönündeki görüşüne itibar edilmemiş, taraflar arasındaki akdin 15.09.2008 tarihinde davacı tarafından ve eylemli fesih iradesi ile ortadan kaldırılmasından sonra devamsızlıktan söz edilemeyeceği zira artık ortada hukuken geçerli bir hizmet akdinin bulunmadığı, sonraki tarihli devamsızlık tutanakları ve devamsızlığa dayalı işverenin fesih iradesinin ise hukuken sonuç doğurmayacağı anlaşılmış olup, bilirkişi ... tarafından düzenlenen 19.04.2010 tarihli raporda, fazla çalışmanın davacının yazılı onayı alınmaksızın yaptırıldığından yasaya aykırı davalı işverenin bu işlemine dayalı olarak davacının eylemli iş akdinin feshinin 485/24-II bendi kapsamında haklı nedene dayandığının kabul edilmesi halinde haklı fesih sebebi ile kıdem tazminatı alacaklısı olacağı belirtilmiş ise de, davacının ,davalı şirket nezdinde işe girerken imzalamış olduğu 18.11.2006 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesi ile fazla çalışma yapmayı kabul ettiği, iş akdinin sona erdiği 2008 Eylül ayı dışında kalan çalışma süresinde davacının her ay fazla çalışma yaptığı, bunların davacı imzasına itirazı kayıtsız ödendiği, davacının fazla mesai ücret alacağı olmadığı belirlenmiş olup, belirsiz süreli iş sözleşmesi ile fazla çalışma yapmayı kabul ederek fazla çalışma yapan ve yapmış olduğu fazla çalışmaların ücretlerini tam ve düzenli olarak alan işçiden İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliğinin 9. Maddesi uyarınca onay alınmamış olsada fazla çalışma yapmasının istenebileceği, bu nedenlerle davacının eylemli olarak iş akdini feshinin haklı nedene dayanmadığı ...” gerekçesiyle davacının kıdem, ihbar tazminatları ve fazla çalışma alacağı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dosyada mevcut imzalı ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkuklarının bulunması nedeniyle fazla çalışma talebinin reddi doğrudur. Ancak, mahkemenin işçinin yazılı onayı olmasa da işveren tarafından fazla çalışma yapmasının istenebileceği görüşüne katılmak mümkün değildir. Çünkü, 4857 sayılı yasanın 63.maddesinde günlük çalışma süresi 11 saatle sınırlandırılmıştır. İş Kanununa İlişkin Fazla Çalışma ve Fazla Sürelerle Çalışma Yönetmeliği"nin 9.maddesinde de açıkça “ Fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma yaptırmak için işçinin yazılı onayının alınması gerekir. Zorunlu nedenlerle veya olağanüstü durumlarda yapılan fazla çalışma ve fazla sürelerle çalışma için bu onay aranmaz. Fazla çalışma ihtiyacı olan işverence bu onay her yıl başında işçilerden yazılı olarak alınır ve işçi özlük dosyasında saklanır.” denilmek suretiyle işçiden fazla çalışma yapmasının istenmesi yazılı onay koşuluna bağlanmıştır. Üstelik bu onayın her yıl için ayrı ayrı verilmesi gerekmektedir.
Mevcut olayda ise , dosya içerisinde işçinin fazla çalışma yapmaya yazılı onay verdiğine ilişkin bir belge yoktur. 18.11.2006 tarihli hizmet sözleşmesinde davacı fazla çalışmayı kabul etmiş olmakla beraber yönetmeliğin sözü geçen hükmüne göre bu onayı sadece takip eden 1 yıl için verdiği kabul edilebilir. Bu durumda, fesih tarihi itibariyle davacının fazla çalıştırılmaya onayının bulunmadığı kabul edilmelidir.
Davacı tanıklarının beyanlarına göre, işverenin davacıdan günlük 12 saat çalışmasını istediği, davacının fazla çalışma yapmayı kabul etmediği için iş akdinin işverence feshedildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda irdelenen hususlara göre kanunen işçinin günlük en fazla 11 saat çalıştırılabileceği, daha fazla çalışması için yazılı onayının bulunması gerektiği, fesih tarihi itibariyle davacının böyle bir onayının mevcut olmadığı, işverenin 11 saatten fazla çalışma yapması talebini davacının kabul etmemekte haklı olduğu, bu durumda işverence yapılan feshin haksız olduğu değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin kabulü gerekirken reddi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.