16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/16435 Karar No: 2020/2844 Karar Tarihi: 09.07.2020
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/16435 Esas 2020/2844 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı mirasçılar ile davacı arasındaki taşınmazın beyanlar hanesindeki şerh işleminin hatalı olduğu gerekçesiyle açılan davada, mahkeme çekişmeli taşınmazın beyanlar hanesinin davacının miras payı oranında iptaline karar vermiş ancak davalıların şerhi korumuştur. Yapılan incelemede, mahkemenin kararının yanlış olduğu görülmüş ve binanın zemin artı iki kattan müteşekkil olduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, davacının payının sadece zemin katla sınırlı olduğu, beyanlar hanesinde davalı tarafından şerh verilen iki katın ise davalılar tarafından inşa edildiği ve bu iki katta davacının hakkı bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kararda, Türk Medeni Kanunu'nun miras hukuku ile ilgili maddeleri olan 630-631-632-640-649 ve 650. maddeleri yer almaktadır.
16. Hukuk Dairesi 2016/16435 E. , 2020/2844 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Mahallesi 178 ada 30 parsel sayılı 2.604,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, miras yoluyla gelen hak ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle verasette iştirak olarak ... ve müşterekleri adına, beyanlar hanesine parsel üzerindeki iki katlı evin ... oğulları ... ve ..."lara ait olduğu şerhi yazılarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., beyanlar hanesinde belirtilen evin tüm mirasçılar adına müştereken şerh edilmesi gerekirken, tapunun beyanlar hanesinde davalı adına şerh verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 178 ada 30 parselde kayıtlı taşınmazın beyanlar hanesinin davacının miras payı oranında iptali ile evin 560 pay kabul edilerek 112 payın davacı adına beyanlar hanesine şerhine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişme konusu olan binanın, arsasının ve birinci katının muristen kaldığı, lehine şerh verilen davalı mirasçılar ile birlikte davacının ve dava dışı tüm mirasçıların hakkının bulunduğu, her ne kadar (zemin kat mahkemece 1. kat olarak değerlendirilerek) ikinci ve üçüncü katların davalı tarafından yapıldığı sabit ise de dava konusu evin bütünlüğü bozulmasını gerektirecek hukuki bir sebebin bulunmadığı ve ikinci ve üçüncü katın masraflarına ilişkin talebi iş bu davada dinlenemeyeceği gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava konusu binanın zemin katının, tarafların murisi ... ait olduğu mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarından anlaşılmakta olup, esasen bu husus doğru olarak mahkemeninde kabulündedir. Ne var ki keşif sonucu düzenlenen inşaat bilirkişisi raporunda, binanın zemin artı iki kattan müteşekkil olduğu belirtilmiş olup, zemin kat zaten muris ... intikal ettiğine ve davacının zaten zeminde paydaş olduğuna, beyanlar hanesinde davalılar adına muhdesat şerhi verilen "iki kat"ın ise davalılar tarafından inşa edildiğine ve bu iki katta davacının hakkı bulunmadığına göre, davanın reddi gerekirken hatalı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup, davalı ... temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.