10. Hukuk Dairesi 2014/312 E. , 2014/1488 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan ... ve Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun Geçici 7. maddesi uyarınca davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79. maddesinin 10. fıkrasına göre; yönetmelikle belirlenen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları, Kurumca saptanamayan sigortalıların, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilâm ile kanıtlayabildikleri takdirde, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayılarının dikkate alınacağı açıklanmıştır. Anlaşılacağı üzere, çalışmanın tespiti istemiyle hak arama yönünden kanun ile getirilen süre, doğrudan doğruya hakkın özünü etkileyen hak düşürücü niteliktedir ve dolması ile hakkın özü bir daha canlanmamak üzere ortadan kalkmaktadır. Söz konusu Kanunun kabul edilip yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla beş yıl olarak öngörülen süre, 09.07.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3395 sayılı Kanunun 5. maddesiyle on yıla çıkarılmış, daha sonra 07.06.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3995 sayılı Kanunun 3. maddesiyle yeniden beş yıl olarak düzenlenmiş olup, halen geçerliliğini korumaktadır. Buna göre; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yada çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek, sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
Somut olayda; davacı, 01.02.1992 tarihinden 24.04.2009 tarihine kadar 01.01.1996-01.09.1996 tarihleri arasındaki başka işyerinde çalıştığı süre hariç, kesintisiz 850 TL ücretle çalıştığının tespitini istemiştir.Mahkemece, davacının 01.01.1998-05.05.2009 tarihleri arasında belirtilen sürelerde asgari ücretle çalıştığının tespitine karar verilmesi isabetli ise de, 01.09.1996-01.11.1996 tarihleri arasındaki ve 15.01.1998-02.02.1998 tarihleri arasındaki sürenin davalı ..."a ait işyerindeki çalışma süresine dahil edilmemesi, davacının talebinin, 24.04.2009 tarihine kadar olduğu halde, talebin aşılarak 05.05.2009 tarihine kadar hüküm kurulması, davacının, dava dilekçesindeki talebinin karşılanmayan kısmı olduğu halde, kısmen kabul yerine, kabul şeklinde hüküm kurularak davalılar lehine vekalet ücretine ve yargılama giderine hükmedilmemesi isabetsizdir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 6217 sayılı Kanun’un 30’uncu maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen geçici 3’üncü madde atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438’inci maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükmün, 1. numaralı bendinin tamamen silinerek, yerine, "Davanın kısmen kabulü ile, davacının 01.09.1996- 02.02.1998 tarihleri arasında bildirilen süreler hariç davalı ..."a ait ...sicil nolu işyerinde, 02.02.1998- 24.04.2009 tarihleri arasında bildirilen süreler hariç ...sicil nolu davalı şirkete ait işyerinde sürekli asgari ücretle çalıştığının tespitine " sözlerinin yazılmasına, 3. numaralı bendin sonuna "dava kısmen reddedildiğinden ..."ne göre hesaplanan 1320 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine" sözlerinin eklenmesine, 4 numaralı bendindeki "257,30 TL yargılama giderinin" sözünden sonra gelen kısmın silinerek, yerine, "kabul ve red oranına göre 194,11 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına" sözlerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacı ve davalılardan ..."dan alınmasına, 27.01.2014 günü oybirliğiyle karar verildi.