11. Ceza Dairesi 2018/402 E. , 2020/6973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
I- 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Sanığa yüklenen " 2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçunun Kanundaki cezasının üst sınırına göre tabi olduğu 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanun"un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
II- 2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesine gelince;
1- Sanığın savunmasında, suçlamaları kabul etmediğini, 2007 ortalarından 2009 yılına kadar ticari faaliyette bulunmadığını, taşınma esnasında bir adet fatura koçanın kaybolduğunu, başka kişiler tarafından bu faturaların düzenlenmiş olabileceğini beyan etmesi karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan şirketler ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip dosya içine konulması,
b) Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
c) Kendisine ait olmadığını söylemesi halinde yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
d) Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olmadığının anlaşılması ve/veya faturalara ulaşılamaması halinde ise;
aa) Faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
bb) Suç tarihlerinde mükellefiyet adına verilen matrahlı KDV beyannamelerinin kimin tarafından verildiğinin de araştırılması, muhasebeci tarafından verildiği tespit edilirse kimliği tespit edilerek tanık olarak dinlenilmesi,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet kararları verilmesi yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
a) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 4369 sayılı Yasa ile değişik 359/b-1. maddesinde onsekiz aydan üç yıla kadar hapis cezası öngörülmüş olup, aynı eylemin düzenlendiği 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 276. maddesi ile değişik 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 359/b maddesinde ise üç yıldan beş yıla kadar hapis cezası öngörüldüğü dikkate alınarak, 2008 takvim yılında düzenlenen son fatura tarihinin tespit edilerek suç tarihinin belirlenmesi ve buna göre uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan "sahte fatura düzenleme" ve “sahte fatura kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, kararın gerekçe ve hüküm fıkrası bölümünde “sahte belge düzenleme ve kullanma“ suçlarından hüküm kurulduğu belirtilmek suretiyle hükmün karıştırılması,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 2008 takvim yılı için sonuç ceza miktarı itibarıyla kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 02/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.