9. Hukuk Dairesi 2010/41165 E. , 2013/4359 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret, izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... T.A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı Umo Vinç’e ait işyerinde 01.05.1999-28.2.2009 tarihleri arasında çalıştığını, bu çalışmasının 1.1.2000-1.12.2006 tarihleri arasındaki kısmının diğer davalı ... sahasında taşeron firma işçisi olarak gerçekleştiğini, bu döneme ait işçilik alacaklarından asıl işveren olarak ... firmasının da sorumlu olduğunu, taşeron firmalarda çalıştığı bu döneme ilişkin kıdem tazminatı ile 2008 yılı Eylül, Ekim Kasım ve Aralık ayları ile 2009 yılı ocak ve şubat aylarına ilişkin ücret alacaklarının ödenmediğini, kullanmadığı yıllık ücretli izinler bulunduğunu, iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmeyen ücret ve kullanmadığı yıllık ücretli izinler karşılığı ücret alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı ... vekili, davacının ... çalışanı olmadığını, davalı ile ... arasında akdedilmiş iş sözleşmesi bulunmadığını, işçilik haklarından müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının, müvekkili şirket tarafından ihale edilen ve ...firması tarafından yapılan işler kapsamında kesintisiz bir çalışması bulunmadığını, davacının 10.10.2000-30.12.2003 tarihleri arasında kereste tomruk yükleme boşaltma, 31.12.2003- 05.08.2004 tarihleri arasında ... limanında boru, profil, rulo, levha, saç yükleme-boşaltma, 14.01.2005-28.02.2006 tarihleri arasında yine çeşitli malzeme yükleme - boşaltma, 19.06.2006- 28.07.2007 tarihleri arasında genel kargo yükleme boşaltma işleri kapsamında sürekli değil ihtiyaç duyuldukça Umo firması tarafından çalıştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı Umo Viçn davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda alınan hesap raporuna itibar edilerek, davacının 1.5.1999-28.2.2009 tarihleri arasında kesintisiz olarak davalı Umo Vinç işçisi olarak çalıştığı, ancak bu çalışmasının 10.10.2000-28.2.2007 tarihleri arasında aralıklarla 5 yıl 6 ay 17 günlük kısmının diğer davalı ... bünyesinde faaliyet gösteren taşeron şirket olan Umo Vinç Sanayi şirketinde çalıştığı, davalının asıl işveren olarak alt işveren nezdinde çalışan davacının işçilik alacaklarından alt işverenle birlikte müştereken ve müteselsilin sorumlu olduğu, davalı taraf davacının kendi işyerlerinde ve alt işverenlerinde çalışmadığını bildirmiş ise de, SGK nın 09.02.2010 tarihli cevabı yazısından ve tanık beyanından davacının dava konusu tarihlerde davalı işyerinde taşeron firma olan Umo Vinç şirketinde çalıştığı gerekçesi ile davalı Umo Vinç tüm işçilik alacaklarından, diğer davalı ... ile kendi çalıştırdığı dönemle sınırlı olmak üzere kıdem tazminatı alacağından sorumlu tutularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı ... vekili, eksik inceleme ile karar verildiğini, davacının çalıştığı alt işverenin hangi alt işveren olduğunun belirlenmediğini, SGK’nın sadece yorum yaptığını, yazısının bağlayıcı olmadığını, davacının taşeronun kendi işyerinde çalıştığını, bu firmanın ...’e ait işyerinde işler aldığını, ancak davacının alınan bu işlerde sadece yükleme boşaltma zamanlarında çalışıp münhasıran işyerinde çalışmadığını, sunulan puantaj kayıtlarında bunun kanıtlandığını belirterek temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 maddesi uyarınca, “Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur.”
Bu maddeye göre, “bir işverenden, işyerinde yürütülen mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan, bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran gerçek veya tüzel kişiyi yahut tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar alt işveren olarak belirtilmektedir. Alt işverene verilen iş, işyerinde mal veya hizmet üretiminin yardımcı işlerinden olmalıdır. Asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi durumunda ise, verilen iş işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmalıdır.
Alt işveren, üstlendiği iş için görevlendirdiği işçilerini sadece o işyerinde aldığı işte çalıştırmalıdır. İşçiler sadece asıl işverene ait işyerinde değil de, farklı işverenlere ait çeşitli işyerlerinde çalışıyorlarsa, o işçilere açısından asıl işveren-alt işveren ilişkisinden söz edilemez.
Alt-asıl işveren arasındaki ilişki, niteliğine göre, eser, taşıma, kira gibi sözleşmelere dayanır. Alt işveren üstlendiği işi sözleşme koşulları doğrultusunda, ama kendi adına ve bağımsız bir biçimde yürütür. Çalıştırdığı işçilerle kendi adına iş sözleşmesi yapar; gerekli talimatları verir; işçilere ücretlerini kendisi öder; ücret bordrolarını düzenler; SSK primlerini yatırır.
Alt işveren işçisi de olsa çalışma olgusunu, bu kapsamda münhasıran alt işveren işçisi olarak asıl işverene ait işte ve işyerinde çalıştığını, işçi kanıtlamalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. İşçinin sunduğu deliller yanında, alt işveren işçisinin münhasıran asıl işveren ait işyerinde çalışıp çalışmadığının tespit için ise işverenler arasındaki hizmet alım sözleşmesinin, şartnamesinin, çalıştırılan işçi sayısı ve listesinin, puantaj kayıtlarının, hak edişlere ilişkin kayıtların getirtilmesi, işçinin gerçekten asıl işveren işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığının tespiti gerekir. Zira asıl işverenin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2 ve 3. Maddeleri uyarınca sorumluluğu vardır. Gerektiğinde hak edişlerde alt işveren işçilerinin primlerinin yatırılıp yatırılmadığı, ücretinin ödenip ödenmediğinin denetimini yapmak zorundadır.
Diğer taraftan, yıllık ücretli izin davacının son günlük çıplak ücretinden, kıdem tazminatı ise giydirilmiş ücretten hesaplanmalıdır. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu gereğince işçinin tüm kazançları prime tabi olduğundan, SSK prim kazancına esas aylık ücret tazminat ve işçilik alacaklarının belirlenmesine esas ücret olarak alınamaz. Zira işçinin tazminat veya alacağa esas ücretin içinde yer almayacak, hafta ve genel tatil, fazla çalışma ücretleri gibi devamlılık arz etmeyen ödemeleri de prim kesintisine tabiidir.
Somut uyuşmazlıkta davacının davalı asıl işverene ait işyerinde alt işveren işçisi olarak çalıştığına Sosyal Güvenlik Kurumu’nun 09.02.2010 tarihli belgesine göre karar verilmiştir. Oysa davalı işveren vekili davacının alt işveren şirketin, davalı şirkette alt işveren olarak bazı hizmetler alıp, burada işçi çalıştırdığını, ancak davacının bu işlerde münhasıran çalışmayıp sadece yükleme ve boşaltma yapılan günlerde çalıştığını savunmuş ve buna dair puantaj kayıtlarını sunmuştur.
Davacının kayıtlarda işvereni olarak görünen diğer davalı Umo şirketinin davalıya ait işyerinde alt işveren olarak iş aldığı ve işçi çalıştırdığı sabittir. Ancak davalı Umo tarafından düzenlenen puantaj kayıtlarına göre davacı iş alınan dönemlerde emeğini münhasıran davalı ...’e ait işyerine hasretmemiştir. SSK kayıtlarına göre bu dönemlerde sigorta primleri 30 gün üzerinden yatırılmış ise de puantaj kayıtları ile liman gemi kayıtlarına göre aylık çalışma süresi daha az olup yükleme ve boşaltma yapılan günlerle sınırlıdır. Kaldı ki davalı Umo firması başka şirketlere de yükleme boşaltma hizmeti vermektedir. Davacı işçinin gerçekten asıl işveren işyerinde münhasıran alt işveren işçisi olarak çalıştığı tespit edilemediği halde kıdem tazminatının bir kısmından davalı ... T.A.Ş.nin sorumlu tutulması hatalıdır.
Kabule göre de kıdem tazminatı hesaplanırken davacı aldığı ücreti ispat edemediği halde ssk hizmet cetvelinde yazılı olan ücret yerine kıdem tazminatının tavan oranı üzerinden hesaplama yapılması da hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 06.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.