Esas No: 2013/4052
Karar No: 2013/4343
Karar Tarihi: 05.02.2013
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2013/4052 Esas 2013/4343 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, ÇSGB"nin diğer davalı ... VE KOLTUK TESİSLERİ TİCARET VE SANAYİ A.Ş."ye ait işyerlerinin metal iş koluna girdiğine ilişkin hatalı işlemin iptali ile anılan işyerinin / işyerlerinin DOKUMA iş kolunda bulunduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, Bakanlığın 20/07/2010 tarih 50 sayılı karar ile .... fabrika işyerlerinde şirketin esas faaliyetinin ana müşterisi olan ... "Türk Otomobil Fabrikaları AŞ." den gelen siparişler doğrultusunda otomobil koltuklarının bir bütün olarak üretildiği ve eş zamanlı olarak ..." taki üretim bandında ilerleyen araçlara takıldığı, şirketin Genel Müdürlük (Merkez) işyerinde yapılan büro işlerinin ise asıl işe yardımcı işler olması nedeniyle işyerlerinde yapılan işlerin işkolları Tüzüğü"nün 13 sıra numaralı "Metal" işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, bu tespitin mevzuat ve yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, işkolu tespitinde esas olanın işyerinde fiili üretim olduğunu, nihai mal ve hizmetin işyerinden çıktıktan sonra nerede ve nasıl kullanılacağının sonucuna etkili olmadığını belirterek, Şirkete ait işyerlerinin metal iş koluna girdiğine ilişkin hatalı işlemin iptali ile anılan işyerinin/işyerlerinin “Dokuma” iş kolunda bulunduğunun tespitini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, ..."nın 20.07.2010 tarihli ve 50 sayılı kararında belirtilmiş olan fabrika işyerinde esas faaliyetin, ana müşterisi olan ... Türk Otomobil Fabrikaları A.Ş."den gelen siparişler doğrultusunda otomobil koltuklarının bir bütün olarak üretildiği ve eş zamanlı olarak ..." taki üretim bandında ilerleyen araçlara takıldığını, işyerinde yapılan işlerin iş kolları tüzüğünün 13 sıra numaralı “Metal” işkolunda yer aldığına yönelik tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı Bakanlık, Genel Müdürlüğü ...’da bulunan diğer davalı şirketin Organize Sanayi Bölgesi, ... ve Organize Sanayi Bölgesi, ...adreslerindeki fabrika işyerlerinde, şirketin esas faaliyetinin ana müşterisi olan ..." tan gelen siparişler doğrultusunda otomobil koltuklarının bir bütün olarak üretildiği ve eş zamanlı olarak ..." taki üretim bandında ilerleyen araçlara takıldığı, şirketin Genel Müdürlük işyerinde yapılan büro işlerinin asıl işe yardımcı işler olması nedeniyle işyerlerinde yapılan işlerin niteliği itibariyle İşkolları Tüzüğünün 13 sıra numaralı "Metal" işkolunda yer aldığının tespit edildiğini, tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, ... ve Koltuk Tesisleri Tic San A.ş nin ..."da bulunan tesislerinde kumaşların dikilmek sureti ile kılıf haline getirildiği, metal İşi ile ilgili her hangi işlemin olmadığı, Bursa"daki fabrikada da montaj yapılıp ..."a teslim edildiği, şirketin asıl işinin kılıf işi olduğu, yapılan işlemin dokuma ve dikiş niteliğinde olduğu, işkolu tespitlerinin işyeri bazında yapılmasının gerektiği, üretilen nihai mal ve hizmetin sonraki aşamalardaki durumu ve kullanılış amacının sonucu etkilemeyeceği gerekçesi ile davanın kabulü ile, ..."nın diğer davalı şirketin işyerinin metal işkoluna girdiğine ilişkin işleminin iptali ile ... ve Koltuk Tesisleri Tic. ve San. AŞ "nin işyerinin “Dokuma” işkolunda bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı Bakanlık vekili ile İşveren vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 2821 sayılı Sendikalar Kanunu"nun 4 ve 60. maddeleri uyarınca tespite konu işyeri/işyerlerinin hangi iş kolunda bulunduğunun belirlenmesi ve sonucuna göre işkolu tespit kararının iptal edilip, edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Türk toplu iş hukukundaki normatif düzenlemelerde iş kolu kavramı önemli bir yer tutmaktadır. 2821 sayılı Sendikalar Kanununa göre, öncelikle işci ve işveren sendikaları işkolu esasına göre kurulmaktadır (m.3). İşkolunun belirlenmesi konusunda özel bir norm düzenlenmiştir (m.4). Anılan maddeye göre işkolu tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılan tespit ile ilgili kararın Resmi Gazete"de yayımlanmasına müteakip bu tespite karşı ilgililer iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede onbeş gün içinde dava açabileceği belirtilmiştir. Belirtilen süre hak düşürücüdür.
İşçi ve işveren sendikalarının kurulabilecekleri işkolları Sendikalar Kanununun 60.maddede gösterilmiştir. Anılan maddede, bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler de, asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılacağı ifade edilmiştir. Yine aynı maddede; bir işkoluna giren işlerin neler olacağı, işçi ve işveren konfedarosyanlarının görüşü de alınarak ve uluslararası normlarda göz önünde bulundurularak bir tüzükle düzenleneceği belirtilmiştir.
Söz konusu tüzükte işkollarına giren işler, tüzüğe ekli listede belirtilmiştir. Bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerde, asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılacağı vurgulanmıştır. (Tüz m.3)
2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu( Toplu GLK)"nun üçüncü maddesinde “ bir toplu iş sözleşmesi aynı işkolunda bir veya birden çok işyerini kapsayabilir” tümcesi ile esas olarak işyeri toplu iş sözleşmesini esas almıştır.
Anılan maddenin ikinci fıkrasına göre, bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kurumu ve kuruluşlarına ait aynı iş kolunda birden çok işyerine sahip bir işletmede ancak bir toplu iş sözleşmesi yapılabilir. Bu kanun anlamında yapılan sözleşme tipine işletme toplu iş sözleşmesi denir. Ancak, fıkrada ayrık bir düzenlemeye de yer verilerek, kamu kurum ve kuruluşlar için tek bir işletme toplu iş sözleşme yapılabilmesine olanak tanınmıştır.
İşkolu kavramı sendikaların faaliyet alanlarını belirleyen temel bir öğedir. Birbirine benzer işler bir hukuki kalıp altında toplu iş hukukuna sunulmaktadır.
İş kolu tespitinde birim olarak işyerinin alınacağı normatif düzenlemelerin tartışmasız bir sonucudur. 4857 Sayılı Yasanın 2.maddesinin gerekçesinde iş yeri tanımı teknik bir amaca, diğer bir deyişle mal ve hizmet üretimine yönelik ve değişik unsurlardan meydana gelen bir birim olduğu belirtilmiştir. İşyerinin sınırlarının saptanmasında “işyerine bağlı yerler” ile “eklentiler” ve “araçların” bir birim kapsamında oldukları belirtildikten sonra özellikle bir işyerinin mal ve hizmet üretimi için ayrı bir alanı da kullanması halinde bunların tek işyerimi yoksa bir birinden bağımsız işyerleri mi sayılacağı konusunda “amacta birlik”, aynı teknik amaca bağlı olarak üretimde bulunma, nitelik yönünden bağlılık ile “yönetimde birlik”, aynı yönetim altında örgütlenmiş olma koşullarının aranacağı
düzenlenmiştir. Öte yandan teknolojik ve ekonomik gelişmeler bir işyeri çerçevesinde mal ve hizmet üretimi, pazarlama ve müşterilere sunulması yönünden çok yönlü bir yapısal değişikliği gerektirmesi nedeniyle bir işyerinin amacının gerçekleşmesinde işlerin görülmesi işyerinin kurulu bulunduğu “yerin” dışına taşmış, özellikle “işveren kurulan iş organizasyonu” içerisinde işyeri niteliğinde olmayan irtibat bürolarına veya yurt genelinde veya ilin içinde işlerin yürütüldüğü örgütlenmeye kadar genişletmek gereksinimi duyulmuştur. Bu bağlamda 2.maddede “iş yeri, işyerine bağlı yerler, eklentiler ve araçlar ile oluşturulan iş organizasyonu kapsamında bir bütündür” hükmü getirilmiştir (Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz.Esener, Turhan: İş Hukuku Bası 3 Ankara 1978 sh 83-84; Ekonomi, Münir: İş Hukuku, Ferdi İş Hukuku C 1, ... 1987 sh 59; Çelik, Nuri: İş Hukuku Dersleri Bası 21, ... 2008 sh 56-57; Narmanlıoğlu, Ünal: İş Hukuku II Ferdi İş İlişkileri Bası 3 İzmir 1998 sh 121; Süzek Sarper; İş Hukuku Bası 4 Ankara 2008 sh 173-178; Mollamahmutoğlu Hamdi İş Hukuku Bası 3 Ankara 2008 sh 191-201; tüm genişliği ve ayrıntılarıyla Yenisey/Doğan, Kübra: İş Hukukunda İşyeri ve İşletme, Yayınlanmış Doçentlik Tezi, ... 2007 sh 23-37).
İşyerinin özelliğini veren temel öğe teknik amaçtır. Mal ve hizmetin kazanç amacıyla yahut başka bir amaçla üretilmesi arasında bir fark bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla hizmet üretimi veya mal üretimi tek başına teknik bir amaç olabilir. Sonuç olarak işyeri teknik bir amacı gerçekleştiren temelde örgütsel bir birlikteliktir. İşyeri sürelikli bir organizasyon içerisinde örgütlenmeyi gerektirir. Organizasyon özünde maddi ve maddi olmayan öğelerin yanında emeğin varlığını da içinde barındırır.
Aynı işverene ait iki üretim birimi aynı teknik amacı elde etmek için örğütlenmişse yahut bu yerlerde aynı teknik amacın farklı üretim amaçları gerçekleşiyorsa amaçta birlik sağlanmıştır.
Farklı üretim birimlerinin tek bir işyeri sayılması için aynı arazi sınırları içinde bulunmaları gerekmemektedir. Fakat birimler arasındaki uzaklık işlerin tek elden yürütümünü engelleyecek boyutta olmamalı çünkü farklı birimler arasında amaçta birlik bulunsa dahi yönetimde birliğin sağlanmasının zorluğu tartışmasızdır.
Toplu İş Hukuku anlamında işyerinin işçilerin dayanışmadan kaynaklanan ortak menfatleri oluşmasına olanak sağlayan ve faaliyetlerini sürdürebileceği bir sürekliliğe sahip ve işverenede asıl işin girdiği iş kolunda sendikal muhatap yaratacak bir birim olması gerekmektedir. Alman ve Fransız Hukukunda işyerinin neresi olduğu ve sınırlarının belirlenmesi sosyal tarafların özerkliğine terk edilmiştir. Oysa hukukumuzda işyeri mutlak ve tartışmasız olarak kabul edilmektedir. İşyeri kavramı fonksiyonel bir kavramdır ( Doğan, Yenisey: sh 443,447). İşletme ise genel olarak iktisadi bir amacın gerçekleşmesi için aynı işverene ait birden fazla işyerinin örgütlenmesi ile oluşmuş bir ünite olarak tanımlanmaktadır. İşyerini işletmeden ayıran temel ölçütlerden biri izlenen amaçtır. İşletme mutlaka ekonomik bir amaç gütmesi gerekmez. İşyeri işletmenin genel olarak bağımsız bir bölümü olarak düşünülmesi gerekir. Ticaret Hukukundaki işletmeden farklı bir amaç gütmektedir. Çünkü ticari işletmelerde işçi çalıştırma zorunluluğu bulunmamaktadır.
İşyeri ve işletme ayrımında organizasyon kavramıyla bir ayrıştırmaya gitmek de mümkün değildir. Çünkü işletmenin de işyerinin de aynı organizasyon içerisinde örgütlenmesi mümkündür. Ancak işletmenin işyerine göre büyüklüğü aynı şekilde organizasyondaki büyüklüğünü gerektireceği kaçınılmazdır. Öte yandan işverenin ötesinde işletmenin profesyonel bir yönetim kadrosu oluşturacağı da gerçektir.
Temel sorun 4857 Sayılı Yasadaki işyeri kavramının genişliğinin Toplu İş Hukukuna yansımamasıdır. İşletme ve işyeri ayrımının bu bağlamda sorun çıkarması kaçınılmazdır.
Özetlenecek olursa işyerindeki faaliyet hangi teknik amacı taşıyorsa asıl iş odur. İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir. Mal ve hizmetler için yatırım araçları ve işçi sayısı bu konuda ölçüt olabilir. Ancak bir işyerinde başka bir işverene ait ayrı bir işkolunda faaliyet var ise ayrı iş kolundan söz edilebilir.
Tüzükteki 26 sıra numaralı “Milli Savunma” işkollu ve 28 sıra numaralı “Genel İşler ” işkollu’ na ilişkin düzenlemeler sebebi ile Belediyeler ve Milli Savunma Bakanlığınca işletilen işyerleri, yukarıda belirlenen kriterlere tabi değildir.
Somut olayda, ...’nın 20/ 07 /2010 gün ve 2010/50 K. nolu işkolu tespit kararında; “ ... ve Koltuk Tesisleri Ticaret ve Sanayi A Ş."de yapılan incelemede; ... iş Merkezi C Blok No: 2/6.../ ..." da Genel Müdürlüğü bulunan şirket tarafından Organize Sanayi Bölgesi 9. Cad. No: 2 ... ve Organize Sanayi Bölgesi Kahverengi Cad. No: 9 .../...adreslerinde faaliyet gösteren fabrika işyerlerinde, şirketin esas faaliyetinin ana müşterisi olan ... "Türk Otomobil Fabrikaları AŞ." den gelen siparişler doğrultusunda otomobil koltuklarının bir bütün olarak üretildiği ve eş zamanlı olarak ..." taki üretim bandında ilerleyen araçlara takıldığı, şirketin Genel Müdürlük (Merkez) işyerinde yapılan büro işlerinin ise asıl işe yardımcı işler olması nedeniyle işyerlerinde yapılan işlerin işkolları Tüzüğü"nün 13 sıra numaralı "Metal" işkolunda yer aldığı" belirtilmiştir.
Öncelikle davacı ... Sendikasının işkolu tespiti için Bakanlığa başvuru yaptığı 27.01.2010 tarihli dilekçesinde; “Organize Sanayi Bölgesi 7.Cadde No 2. ... adresinde kurulu, ... Koltuk tesis sanayi Tic.Ldt. Şti işyerinin ( ... bölge müdürlüğü -3034243 dosya numarası ) dahil olduğu işkolunun belirlenmesi" istemiştir. Yine davacı 08.11.2012 tarihli bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde, işkolu tespitinin işletme düzeyinde belirlenmesi yoluna gidildiğini, halbuki işkolu tespiti istenen işyerinin ..."daki işyeri olduğunu belirtmiştir.
Davacı sendikanın bu beyanlarına göre işkolu tespitinin ... adresinde kurulu ... Koltuk tesis sanayi Tic.Ldt. Şti işyeri için istendiği anlaşılmakla birlikte, bakanlık işkolu tespiti kararının şirkete ait tüm işyerleri için düzenlenmiş olması ve dava dilekçesi ile Şirkete ait işyerlerinin metal iş koluna girdiğine ilişkin hatalı işlemin iptali ile anılan işyerinin/işyerlerinin “Dokuma” iş kolunda bulunduğunun tespitini istemesi karşısında davacı beyanları arasında çelişki oluşmuştur. Mahkemece bu çelişki giderilmeden, hangi işyeri veya işyerleri için hüküm kurulduğu açık şekilde belirtilmeden karar verilmiştir. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HUMK.md.74, HMK.md.26). O halde davacıya HMK.nun 26. maddesi (HUMK.md.74) uyarınca istemi tam olarak açıklattırılıp, işkolu tespitinin iptali talebinin hangi işyeri veya işyerleri için olduğu açıklatılarak sonucuna göre , tereddüde yer vermeyecek şekilde karar verilmelidir.
Bundan başka yukarıda da açıklandığı üzere işkolu tespitinde birim olarak “işyeri” esas alınır. 2821 sayılı kanunun 60/2 maddesi uyarınca bir işyerinde yürütülen asıl işe yardımcı işler asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılır. İşyeri organizasyonu içerisinde asıl işin gerçekleşmesini sağlayan diğer işler ise yardımcı işlerdir. İşletme düzeyinde işkolu tespiti yapılamayacağı gibi, İşletme işkolu tespiti için asıl iş ve yardımcı iş kavramına yer verilemez. İşkolunun tespiti bakımından yardımcı işleri, bağımsız bir işyeri ve yalnız bu bir işyerinin sınırları ve organizasyonu içinde kalan işler olarak anlamak gereklidir. işletme oluşturan birden çok işyerini kapsayan işyerleri için görülecek işkolu tespit davalarında, her bir bağımsız işyeri birim olarak dikkate alınarak sonuca gidilmesi gerekir. Dolayısıyla davacının istemi işletme kapsamındaki işyerlerinin hepsi için ise tümü yönünden ayrı ayrı, ... adresindeki işyeri için ise bu işyeri yönünden, işyerinin girdiği iddia edilen işkolu ile Bakanlık tespitinde o işyeri için belirtilen işkoluna giren işlerden anlayan, bu konularda uzmanlıkları olan mühendis ve hukukçu bilirkişilerden oluşacak heyet ile söz konusu işyerinde / işyerlerinde keşif yapılarak, işyerinde/ işyerlerinde fiilen yapılan işin/ işlerin neler olduğu, ağırlıklı olarak hangi iş yapıldığı, üretimde kullanılan girdiler ve oranları ile üretilen nihai ürünlerin neler olduğu, işyerinde kaç işçi çalıştığı, hangi işleri yaptıkları, ağırlıklı olarak işçilerin çalıştığı işler somut olarak belirlenip, yukarıda açıklanan esaslarda göre yapılacak değerlendirme ile sonuca gidilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Şayet sadece ... adresindeki işyeri için işkolu tespiti istendiği belirlenir ise yetkili mahkemenin işyerinin bulunduğu yerdeki iş mahkemesi olacağı hususu da ayrıca değerlendirilmelidir.
Öte yandan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 4. maddesindeki "Bir işyerinin girdiği işkolunun tespiti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yapılır. Çalışma Bakanlığı tespit ile ilgili kararını Resmi Gazetede yayınlar. Kararın yayınına müteakip ilgililer iş davalarına bakmakla görevli mahalli mahkemede 15 gün içinde dava açabilirler." ifadesinde "ilgililer" sözcüğünden işveren ve o işkolunda kurulu bulunan sendikaların anlaşılması gerekir. Açılan dava ile işyerinin işkolu tespitinin değişmesi söz konusu olduğundan işveren ve işkolunda kurulu sendikalar itiraz hakkını kaybedecektir. Somut olayda olduğu gibi yapılan yargılama sonunda verilen karar aynı işkolunda faaliyet gösteren diğer sendikaların hak alanını da ilgilendirdiğinden davaya bu sendikalarında dahil edilmesi gerekir. Davanın sadece Bakanlık ve işveren aleyhine yürütülüp, sonuçlandırılması hatalıdır. Mahkemece yapılacak iş, tespit kararından etkilenecek işyerlerinde örgütlenmiş veya işkolu tespit kararında işyerinin girdiği işkolu olarak gösterilen “Metal” işkolunda faaliyet gösteren sendikaların davaya dahil edilerek göstereceği deliller ve karşı deliller toplanıp birlikte bir değerlendirme yapılmalıdır. Dairemizin istikrar kazanan görüşü de bu doğrultudadır. (Y.9.H.D.’nin 16.6.2005 tarih ve 2005/16985E., 2005/21462 K.,Y.9.H.D.’nin 9.7.1997 tarih ve1997/12370E., 1997/14286
F) SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.