21. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/6075 Karar No: 2018/6467 Karar Tarihi: 18.09.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/6075 Esas 2018/6467 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı işverenin halı imalathanesinde çalıştığı ancak Kuruma bildirilmeyen süreyi tespit etmek isteyen davacının talebi üzerine yapılan yargılama sonrasında, Mahkeme davacının çalıştığı süreyi tespit etmiştir. Ancak, davalı Kurumun temyizi sonucunda, çıraklık döneminin ne kadar sürdüğü araştırılmadan karar verildiği belirtilerek, davacının çırak olarak çalıştığı dönemin tespiti için araştırma yapılması istenmiştir. Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Yasa'nın II/B bendi, özel kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmadığını belirtmektedir. Çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken çalışma ilişkisine bakılmalıdır ve çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor ve meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, çıraklık ilişkisinden söz edilemez.
21. Hukuk Dairesi 2017/6075 E. , 2018/6467 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde 01.03.1979 – 05.04.1985 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dava, davacının davalı işverene ait halı imalathanesinde 01/03/1979-05/04/1985 tarihleri arasında geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Dairemizin 12/05/2016 tarihli 2015/16774 E.- 2016/8398 K. sayılı bozma ilamına uyan Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile davacının 01/03/1979-05/04/1985 tarihleri arasında yazılı şekilde çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 3. Maddesinin II/B bendine göre “Özel Kanunda tarifi ve nitelikleri belirtilen çıraklar hakkında çıraklık devresi sayılan süre içinde analık, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları...” uygulanmamaktadır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliği belirlenirken, başka bir ifade ile, davacının belirtilen devrede çırak olup-olmadığına karar verilirken, çalışma ilişkisine bakılarak karar verilmelidir. Gerçekten de çıraklık sözleşmesinde, akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma olgusu değil, sigortalıya bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak, işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyecektir. Somut olayda, davacının 27/05/1968 doğumlu olduğu, davalıya ait 24043 sicil sayılı işyerinde 01/03/1979 tarihinde işe girdiğine ilişkin bildirgenin üzerinde el yazısı ile "ÇIRAK" ibaresinin yazılı olduğu, uyuşmazlık döneminde davacının Kuruma bildirilen hizmetinin bulunmadığı, davacının 01/03/1979 tarihinde 11 yaşında olduğu ve dinlenen tanıkların işyerinde çıraklık döneminden sonra çalışılmaya başlandığı yönündeki beyanları dikkate alındığında halıcılık sektöründe çıraklık döneminin ne kadar süre devam ettiği araştırılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Yapılacak iş, halıcılık sektöründe çıraklık evresinin ne kadar sürdüğü araştırılarak, davacının çırak olarak çalıştığı dönemi tespit etmek ve tespit edilecek bu dönemin reddine karar vermekten ibarettir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.