Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/11760
Karar No: 2016/11041
Karar Tarihi: 22.12.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/11760 Esas 2016/11041 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, seyahat acentasında çalışan sanığın dolandırıcılık suçu işlediğine karar vererek, 4 yıl hapis ve 90.000 TL adli para cezası ile cezalandırıldığını belirtti. Sanığın bir suç işleme kararı kapsamında katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işlediği, dolandırıcılık suçunun hukuki boyutunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği, ceza miktarının ölçütler somutlaştırılmadan belirlendiği, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyetinin gözetilmediği, hak yoksunluklarının Anayasa Mahkemesi kararı doğrultusunda uygulanması gerektiği gerekçeleriyle kararı bozdu. 5271 sayılı Ceza Kanunu'nun 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri sanığın suçunu tanımlamaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/11760 E.  ,  2016/11041 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53 ve 58. maddeleri gereğince 4 yıl hapis ve 90.000 TL adli para cezası ile mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Seyahat acentasında çalışan katılan ile yolculuk esnasında tanışan sanığın, tanıdıkları olduğunu katılanı işe aldırabileceğini, ancak bunun için bir miktar para vermesi gerektiğini söylediği, katılanın da sanığa inanarak önce 2.000 TL"yi sanığa verdiği, bir süre sonra sanığın tekrar katılanı arayarak bu kez de harç masrafı gerektiğini söylediği, katılandan da sanığın bildirdiği ve eniştesi olan temyiz kapsamı dışında bulunan sanık ..."in hesabına toplamda 750 TL para havale ettiği, ancak bir daha sanığa ulaşamadığı, sanığın bu surette hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettiği, sanığın tevil yollu ikrar içeren savunması, diğer sanık ... ve katılan beyanı, havale makbuzları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan suç vasfına ve sübutuna ilişkin kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) 02/12/2016 tarih ve 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun"un 253. maddesinin (b) bendine eklenen 6. alt bendi ile TCK"nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması ve bu düzenlemenin sanık lehine olması karşısında; söz konusu kanun değişikliğine göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2) Kabule göre de,
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18/06/2013 gün ve 2012/15-1351 Esas ve 2013/328 Karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere, kanun koyucu, cezanın kişiselleştirilmesinin sağlanması bakımından hâkime somut olayın özellikleri ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı bir şekilde gerekçesini de göstererek alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirleme yetki ve görevini yüklemiştir. Ancak, hâkimin temel cezayı belirlerken dayandığı gerekçe, bu düzenlemelere uygun olarak; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar, suçun işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik ile dosya içeriğine yansıyan bilgi ve belgelerin isabetli biçimde değerlendirildiğini gösterir biçimde yasal ve yeterli olmalıdır. Somut olayda elde edilen haksız menfaat miktarı gözetilerek TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde alt ve üst sınırlar arasında bir belirleme yapılması gerekirken, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezasını gerektiren dolandırıcılık suçundan, TCK"nın 61. maddesinde sayılan cezanın bireyselleştirilmesindeki ölçütler somutlaştırılmadan ve bu kriterler esas alınmadan hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesine aykırı olarak hapis cezasının 4 yıl olarak üst sınırdan tayini,
    b) Sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda katılana karşı aynı suçu birden fazla kez işleyerek haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 43/1 maddesi uyarınca sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    c) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 07.06.2011 tarih, 2011/9-88 esas, 2011/116 karar sayılı kararına göre, sanığın tekerrüre esas daha ağır mahkumiyeti bulunmasına karşın daha az cezayı içeren hükümlülüğünün tekerrüre esas alınması ve ayrıca 5275 sayılı Kanunun 108. maddesinin 2. fıkrası gereği sanığın birden fazla tekerrüre esas alınabilecek sabıkasının bulunması halinde, bunlardan sadece en ağır cezayı içeren mahkumiyet ilamının esas alınması gerekirken, sabıka kaydındaki birden fazla kesinleşmiş ilamın tekerrüre esas alınması,
    d) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 22/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi