11. Ceza Dairesi 2017/16875 E. , 2020/6955 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27/04/2012 tarih ve 2012/288845 Esas sayılı iddianamesi ile sanıklar hakkında “sahte fatura düzenleme” suçundan kamu davası açılmış ise de; atılı suça ilişkin olarak sanıklar hakkında verilmiş bir mütalaa bulunmadığı anlaşıldığından, mahkeme tarafından, 213 sayılı VUK"nin 367. maddesi gereğince dava şartı olan mütalaanın verilip verilmeyeceğinin Vergi Dairesi Başkanlığından sorulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla hükümler kurulması,
2- Kabule göre de;
a) Sanık ...’ın savunmasında, kendisinin sanık ...’ın yanında işçi olarak çalıştığını, şirketin kendi üzerine kurulmasını ...’ın istediğini, ancak daha sonra sahte fatura düzenlendiğini öğrendiği için savcılığa şikayet dilekçesi verdiğini beyan etmesi, sanık ...’ın ise suçlamaları kabul etmediğini, kendisinin başka kişilerin yanında işçi olarak çalıştığını söylemesi, temyiz dilekçesinde ise ...’nın yanında işçi olarak çalıştığını, bu kişinin kendisini kullandığını savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ya da sanıkların bağlı bulundukları vergi dairesinden sorulmak suretiyle, getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olmadığını söylemesi halinde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması ya da faturaların temin edilememesi halinde ise; faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sanıkların savunmalarında ve temyiz dilekçelerinde adı geçen ...’nın kimlik bilgileri tespit edilerek CMK’nin 48. maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakları hatırlatılarak sanıkların savunmaları doğrultusunda tanık olarak beyanına başvurulması, gerekirse faturaları üzerindeki imza ve yazıların tanığa ait olup olmadığı hususunda da bilirkişi raporu aldırılması, sanık ... yönünden suçun sübut bulduğu kanaatine ulaşılması halinde dilekçe ile olay hakkında inceleme yapılmasını sağladığından 213 sayılı VUK"nin 371. Maddesindeki etkin pişmanlık hükümlerinin bu sanık yönünden uygulanma olanağı olup olmadığının tartışılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile mahkumiyet hükümleri kurulması,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02/12/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.