Yargıtay - Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3840 Esas 2020/6953 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/3840
Karar No: 2020/6953
Karar Tarihi: 01.12.2020

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/3840 Esas 2020/6953 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Diyarbakır Asliye Ceza Mahkemesi tarafından açılan kamu davasında, sahte kimlik belgesi kullanmak suçundan sanık mahkum edilmiştir. Ancak, sanığa ait nüfus cüzdanı talep belgesinin sahte olduğuna dair iddianamede bahsedilmemiştir. Bu nedenle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun benzer kararlarına uygun olarak, zincirleme suç hükmü uygulanamaz. Mahkeme tarafından verilen cezada, takdiri indirim yapılarak sanığın cezası 1 yıl 19 ay 7 güne düşürülmüştür. Ancak, Sanık hakkında tekerrür suç uygulanarak hükümleştirilmiştir. Bu durum, Anayasa Mahkemesi'nin kararı doğrultusunda yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak, karar bozulmuştur ve sanık hakkında aleyhine karar olmadığından kazanılmış hakkı saklı tutulmuştur. Kararda uygulanan kanun maddeleri şu şekildedir: 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 225. (1412 sayılı CMUK'nin 257 ve 150.) maddeleri, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 62., 58. ve 53. maddeleri.

11. Ceza Dairesi 2018/3840 E. , 2020/6953 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 04/03/2014 tarihli, 2014/2420 esas sayılı iddianamesi ile açılan kamu davasında "...kimlik belgesinin sahte olmadığı, sadece nüfus idaresine başvurulduğundan şüphelinin kendisine ait fotoğrafı ... diye vererek iş bu kimlik belgesinin çıkarttığı" denilmek suretiyle nüfus cüzdanı talep belgesinden açıkça bahsedilmediği, sadece nüfus cüzdanının orjinal olduğunun belirtildiği; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 24.03.1998 gün, 50/105, 01.06.1999 gün, 137/146, 10.10.2000 gün, 175/193, 23.10.2001 gün, 226/227 ve 30.05.2006 gün 173/145 sayılı kararlarında ve benzer nitelikteki içtihatlarında açıklandığı üzere; 5271 sayılı CMK’nin 225. (1412 sayılı CMUK’nin 257 ve 150.) maddesi uyarınca hükmün konusu, duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup, bir olayın açıklanması sırasında başka bir fiilden bahsedilmesinin o konuda da dava açıldığı anlamına gelmeyeceği, cihetle nüfus cüzdanı talep belgesinde de sahtecilik yapıldığından bahisle iddianamede nitelendirilen fiilin dışına çıkılarak zincirleme suç hükmü uygulanmak suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 225. maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Kabule göre ;
a) 5237 sayılı TCK madde 62 uyarınca sonuç cezanın 2 yıl 7 ay 7 gün yerine sanığın lehine olacak şekilde 1 yıl 19 ay 7 gün hapis cezası olarak belirtilmiş olması,
b) Tekerrüre esas alınan, Diyarbakır 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2002/69 Es. 2006/593 K. sayılı ilamındaki 1080 TL adli para cezasının kesin nitelikte olduğu ve tekerrür oluşturmayacağı gözetilmeden sanık hakkında TCK"nin 58. maddesinin uygulanması yasaya aykırı,
c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 01/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.