22. Hukuk Dairesi 2015/14281 E. , 2015/19067 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin işverence geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece fesih sebebinin açık, kesin ve net şekilde açıklanmadığı ve davacının işe iade hakkını engellemek için altı aylık sürenin dolmasına iki gün kala sözleşmenin kötüniyetle feshedildiği kanaat-sonucuna varılmış olmakla, feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davacının altı aylık kıdeminin bulunup bulunmadığı ve dolayısıyla iş güvencesi hükümleri kapsamına girip girmediği uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanağı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesidir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinin birinci fıkrasına göre iş güvencesi hükümleri kapsamına girmek için en az altı aylık kıdeme sahip olmak gerekir. Aynı maddenin dördüncü fıkrasına göre altı aylık süre aynı işverenin bir veya değişik işyerlerinde geçen süre birleştirilerek hesaplanır. Sözü edilen maddenin ikinci fıkrasına göre altı aylık kıdemin hesaplanmasında aynı Kanun"un 66. maddesindeki süreler dikkate alınır. Altı aylık kıdem şartını öngören hüküm nispi emredici olduğundan, daha az kıdem şartını öngören sözleşme hükümleri geçerli kabul edilmektedir.
Altı aylık kıdem işçinin fiilen çalışmaya başladığı tarih ile fesih bildiriminin işçiye ulaştığı tarih arasında geçen süreye göre belirlenir.
Somut olayda davacının portföy yöneticisi olarak fiilen 26.06.2013-24.12.2013 tarihleri arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş sözleşmesinin 24.12.2013 tarihinde 4857 sayılı Kanun"un 17. madde uyarınca, ihbar tazminatı peşin verilmek suretiyle feshedildiği, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesinin incelenmesinde sözleşmenin 30.04.3013 tarihinde imzalandığı, 26.06.2013 tarihinde yürürlüğe girdiğinin belirtildiği, deneme süresinin belirlenmediği, .. kayıtlarından davacının 26.06.2013-24.12.2013 tarihleri arasında fiilen 5 ay, 28 gün çalıştığı, dinlenen tanık beyanlarından da davacının haziran 2013 tarihinde fiilen davalı işyerinde çalışmaya başladığı anlaşılmıştır. Bu durumda davacının iş güvencesi hükümleri kapsamında bulunmayıp işe iade davası açma niteliklerine sahip olmadığı anlaşıldığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma sebebidir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 90,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 01.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.