22. Hukuk Dairesi 2016/9973 E. , 2019/7988 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili işçinin ... şirketinde mağaza elçisi olarak çalışmaya başladığını, ... Alışveriş Mağazasına gönderildiğini, davacının görevi olan ürün tanıtımı dışında ağır işlerde ve kendi işlerinde kullanmaya başlayınca, davalı şirketten olumlu cevap alamayınca 21.07.2014 tarihinde iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile fazla çalışma ücreti alacağını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının şirketin görevlendirmesi ile ... Mağazasında stand görevlisi olarak çalıştığını, davacıya müvekkil şirket yetkilileri dışında başka talimat ve emir veren kimse bulunmadığını, hiçbir bildirim ve şikayet yapmadığını, 21.07.2014 tarihli ihtarname ile durumdan haberdar olunduğunu, devamsızlık yapması sebebi ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının normal mesai saatleri içinde davalı işverenin ürünlerinin tanıtımını yaptığı, Metro Markette bu marketin işlerinde yardım ettiği, ancak bu yardımın fazla çalışmayı gerektirdiği ve ağır işlerde çalıştırıldığının davacı tarafından kanıtlanamadığı, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayalı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.Somut olayda davalı şirkette mağaza elçisi olarak çalışan davacı, dava dışı ... Markette firmanın verdiği görevleri dışında ve ağır işlerde çalıştırıldığını, bu sorunun işverence giderilmediğini, bu şekilde daha fazla çalışamayacağını belirterek iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini beyan etmiştir. Dosya kapsamında dinlenen tanıklardan özellikle ... "biz işimiz olmadığı halde yoğun olarak ... marketin işlerini de yapardık bunu ... market isterdi, davacıya da banada sürekli kendi işlerini yaptırıp asıl maaş aldığımız şirketin işlerini geri plana bıraktırıyorlardı, ben bu nedenle ayrıldım" şeklinde beyanda bulunarak davacının iddialarını doğrulamıştır. Diğer tanık da davacının mesai saatleri içerisinde dava dışı ... Marketin işlerine yardım ettiğini beyan etmiştir. İşçi, iş sözleşmesi ile kendisine verilen görevleri dışında çalışmaya zorlanamaz.İşçi, iş sözleşmesi ile belirlenen ve mesleğinin gereği işleri yapmakla yükümlüdür.İş sözleşmesinde yer almayan işleri yapmayı reddedebilir. Davacının davalı şirket ile aralarında imzalanan 01.12.2011 tarihli iş sözleşmesinde yapacağı işin kapsamı belirtilmiş olup bu görevlerini yerine getirirken Metro mağazasında görevi dışındaki işlerde çalıştırıldığı davacı tanık beyanları ve dosya kapsamı ile sabittir. İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinın kabulü ile kıdem tazminatının hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.Somut olayda; bilirkişi raporunda tanık beyanları esas alınarak davacının haftanın 3 günü 08.00-16.15, diğer 3 günü ise 08.00-18.00 arası çalıştığı, ara dinlenme süresinin düşümü ve haftalık çalışma süresi dikkate alındığında davacının haftalık 3,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece aylık çalışmanın 22.5 saati geçmediği ve 270 saat fazla çalışmanın ücrete dahil olduğu, fazla çalışma ücret alacağının bulunmadığı gerekçesi talebin reddine karar verilmiş ise de isabetli olmamıştır. Zira davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının haftanın 6 günü 08.00-18.00 arası 1.5 saat ara dinlenme ile çalıştığını kabul etmiştir. Hal böyle olunca davacının haftalık 6 saat fazla çalışma yaptığı ayda 24 saatten 22.5 saat mahsubu ile aylık 1.5 saat fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Davacının fazla çalışma ücreti, belirtilen bu noktalar dikkate alınarak uzman bilirkişiye hesaplatılmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Yazılı şekilde yanılgılı değerlendirme ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.