Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/2339
Karar No: 2017/3170
Karar Tarihi: 08.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/2339 Esas 2017/3170 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, borçlu hakkında yürütülen takip nedeniyle haczedilen aracı müvekkili tarafından satın alındığını ve teslim edildiğini fakat alacağını tahsil edemediğini iddia ederek haczin kaldırılmasını ve tazminat talep etmiştir. Davalı alacaklı, sözleşmenin muvazaalı olduğunu iddia ederek davanın reddini istemiştir. Mahkeme, mülkiyeti saklı tutma sözleşmesinin TMK'nun 764. maddesine uygun olarak noterde düzenlenmesi ve özel sicile kaydedilmesi sebebiyle geçerli olduğunu ve davacının haklı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı alacaklının sözleşmeden haberdar olmadığından dolayı yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Kararda İcra ve İflas Kanunu'nun 96. ve 366/3. maddeleri ile Türk Medeni Kanunu'nun 764. maddesinden bahsedilmiştir.
8. Hukuk Dairesi         2015/2339 E.  ,  2017/3170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : İstihkak


    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı 3. kişi vekili, borçlu hakkında yürütülen takip nedeniyle haczedilen... plakalı aracın müvekkili tarafından borçluya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satıldığını ve teslim edildiğini, müvekkilinin araç satışından kaynaklanan alacağını tahsil edemediğinden, halen aracın müvekkilinin mülkiyetinde olduğunu, bu nedenlerle araç üzerindeki haczin kaldırılmasına, ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı alacaklı vekili, sözleşmenin muvazaalı olduğunu kaldı ki bu sözleşmeden haberdar olmalarının mümkün olmadığını iddia ederek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi TMK’nun 764.maddesine uygun şekilde noterde düzenlenme şeklinde yapılarak devralanın yerleşim yeri noterliğindeki özel sicile kaydedilmiş olmakla, Yasanın aradığı koşulları taşıyan geçerli bu sözleşme ile mülkiyetin satıcı üzerinde kalarak alıcıya geçmeyeceği, alıcının ancak satış bedelinin tamamını ödedikten sonra malın sahibi olacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, mevcut sözleşmeden davalı alacaklının haberdar olmasının mümkün olmadığı bu nedenle davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, aynı nedenle davacı vekili lehine ücreti vekalet takdirine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı 3.kişi vekilinin vekalet ücreti ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; dava konusu araç, trafik kaydına haciz konulmasından önce üçüncü kişi tarafından 10.12.2010 tarihinde Noterde düzenleme şeklinde mülkiyetin saklı tutulması kaydıyla yapılan satış sözleşmesi ile borçluya satılmış, aynı tarihte aracın trafik kaydı üzerine mülkiyet şerhi işlenmiştir. Her ne kadar, davalı taraf sözleşmeden haberdar olmalarının mümkün olmadığını iddia etmekte ise de; haciz tarihi itibari ile hacze konu aracın trafik kaydı üzerinde mülkiyet şerhi bulunduğundan davanın açılmasına sebebiyet vermeyen davacı 3.kişinin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması ve davacı 3.kişi lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru olmamıştır.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi