BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/657 Esas 2020/665 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/657
Karar No: 2020/665
Karar Tarihi: 03.11.2020

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/657 Esas 2020/665 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/657 Esas
KARAR NO: 2020/665
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2016
KARAR TARİHİ : 03/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı---- aleyhinde -------- dosyası ile icra takibine geçildiğini, icra takibi aşamasında davacının lehine alacaklı vekiline ---- tarihinde ----- haricen ödeme yapıldığını, bakiye alacak yönünden davacının adına kayıtlı apartman dairesi niteliğindeki taşınmaz üzerine haciz koyulduğunu ve ----- tarihine satış günü verildiğini, takibin dayanağının çek olduğunu, çek keşidecisi olan -------- tanzim olunan çekte lehtar olarak davacının adı yazılmış olduğunu, davalı---- ciro yapılarak---------tarafından da ciro edilerek davacı ------- geçtiğini, davacının çekin karşılıksız çıkması nedeniyle takip alacaklısı davalı ------ çek bedelini nakit olarak tahsil ettiğini, davacının çek arkasındaki cirosunu iptal etmeyi unutarak çeki davalı ---- verdiğini, davalı ------ çeki tekrar ciro ettiğini, davacının aleyhinde de icra takibine geçtiğini iddia ederek;
Davanın kabulünü, ------- sayılı dosyası ile açılmış bulunan takibin iptalini, ------ tarihinde davacı lehine alacaklı vekiline haricen ödenmiş bulunan ve aynı tarihte alacaklı vekilince icra dosyasına haricen tahsil beyanında bulunulan ------- ödeme tarihînden dava tarihîne kadar itibaren işlemiş ve dava tarihinden itibaren de işleyecek, alacaklı tarafın takip talebinde talep etmiş olduğu--------ile birlikte davalı-alacaklıdan tahsiline, haksız ve mesnetsiz olarak açılmış bulunan icra takibi nedeni ile kötü niyetli davalı-alacaklı aleyhinde %20 tazminata hükmolunmasını, davacıya ait olup icra dosyasından haczedilmiş bulunan taşınmazın teminat olarak kabulü ile icra dosyasında satışa arz edilen aynı taşınmaz olan ------------adresinde bulunan apartman dairesi niteliğindeki taşınmazın satışının durdurulmasına ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı -----tarafından dava dosyasına sunulan ------ tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacının açmış oldun davanın haksız ve yersiz olduğunu, iddiaların doğru olmadığını, Çek alacaklısının kendisinin olduğunu, tüm evrak ve açıklamanın----------- dosyasında olduğunu, yargılama masrafları ve avukatlık ücretlerininde davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava hukuki niteliği itibariyle, --------- dosyasına kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit ve ödenen paranın istirdatı istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan usul hükümleri doğrultusunda yazılı yargılama usulüne tabi olarak oluşturulan tensibe istinaden yargılamaya başlanmış yöntemine uygun ön inceleme duruşması açılarak öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, hukuki ihtilaf noktaları belirlenmek suretiyle tahkikat aşamasına geçilerek taraf delilleri toplanmış, bu doğrultuda ----------- soruşturma dosyası uyap üzerinden celp edilerek mahkememiz dosyası içine alınmış, tanık dinlenmiş, bilirkişi raporu alınmış, 7101 sayılı kanunun 61. Maddesi ile 6102 sayılı T.T.K.'nın 4. Maddesinin 2. Fıkrasının değiştirilmesi sebebiyle basit yargılama usulüne geçilerek dava sonuçlandırılmıştır.
Menfi tespit istemine konu, ------ sayılı takip dosyasının incelenmesinde; ----- tarihinde başlatılan takibin alacaklısının --------olduğu; takibin ---- bedelli keşidecisinin ----------- lehtarının ------ çek ve bu çek bedelinin ferileri ile birlikte toplam -------bedelin fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile yapılan icra takibi olduğu, takibin kesinleştiği, davacına adına kayıtlı mallara hacizler yapıldığı, kıymet taktiri raporu alındığı, davacı vekilleri tarafından kıymet taktiri raporuna --------- sayılı dosyasında ''müvekkilin borcundan dolayı haczolunan ------parsel sayalı tarla vasfında taşınmazın -----hissesi için ----- tarihindeki bilirkişi raporunda---değer taktir edildiği, oysa ki bu değerin gerçekçi tespitlere dayanmamakta olduğu---- keşif ve bilirkişi ile kıymet taktirinin yapılmasını talep ediyoruz'' yönünde itiraz edildiği, itirazın kabul edilerek anılan taşınmazın değerinin ---- olarak tespiti yönünde mahkeme tarafından ---- tarihinde karar verildiği, ---- tarihinde icra dosyasında taahhüt tensip tutanağı düzenlendiği, icra dosyasındaki hesap özeti belirlendiği ve davacı tarafça ''Hesap özetine bir itirazım yoktur. Ben bu borcumu dosya borcunun ---- olarak sınırlandırılması kaydıyla ----nakit geriye kalan------- 2 taksit olarak ------tarihinde, ---- tarihinde toplamda ------ ödemeyi kabul ve taahhüt ediyorum'' şeklinde beyanda bulunduğu, davacıya taahhüdü vermenin ve taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sorumluluklarının ihtar edildiğinin tutanağa geçirildiği, dosyamız davacısı ----- tarafından ''ihtaratı anladım, mesuliyetimi biliyorum, taahhüdümü herhangi bir haciz baskısı altında vermedim, ödeme gücüne göre taahhüt verdim'' şeklinde beyanda bulunduğu, tutanağın taraflarca imzalandığı,------ tarihinde icra dosyasına davacı adına ------ ödeme yapıldığı, tahsilat ve reddiyat makbuzunun dosya içinde bulunduğu görülmüştür.
Menfi tespiti talep edilen çekin arka yüzü incelendiğinde, cirantaların sırasıyla ------ --------- olduğu, karşılıksızdır kaşesinin ------ tarihi itibariyle çeke yazılmış olduğu görülmüştür.
----- soruşturma dosyasının incelenmesinde, dosyamız davacısı --------- dosyamız davalısı ----hakkında davamıza konu çekten dolayı dolandırıcılık iddiası ile şikayette bulunduğu görülmüş, davacı vekili tarafından ------- ciro zincirinin ters yüzüne yeniden adını soyadını yazıp ciro atarak bankaya ibraz ettiğini, ciro zincirine göre borçlu olması gerekirken aleyhine icra takibine geçtiğini iddia etmiş, ----- savunmasında ----- çeki kendisine getirdiğini, kendisine borçlu olduğunu, tahsil için icraya verdiğini, kendisinin cirosu bulunduğunu, bu çek için 3 ay kadar önce uzlaşmaya vardıklarını,-------- kısmi ödeme yaptığını, çekte sahtecilik olmadığını beyan etmiş, tanık olarak -----, evde el örgüsü yaptığını, ördüğü atkı ve berelere ----- adlı şahsa verdiğini, bu çeki aldığını, kızına tahsil için vererek bankaya gönderdiğini, ----cirolamadığını, en son --------- cirosu olduğunu, çeki aldığında bankaya gidip karşılığını öğrenmek istediğinde bankacıların kendisine ismini yazıp imzalattığını ve ödenebilir dendiği için kaşe vurdurmadan ayrıldığını, daha sonra bankaya tekrar kızı ile gönderdiğini kızının ibrazında karşılıksızdır kaşesi vurulduğunu beyan ettiği, tanık -------- ifadesinde, çeki --- borcuna karşılık------- tanımadığını beyan ettiği, tanıklar -------------- ifadelerinde çekle ilgili bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri, tanık ------ ifadesinde çeki ----- bizzat alarak--------- verdiğini, onların kendi aralarındaki alışveriş olduğu için kendisinin ciro yapmadığını, ------ kısmını ------ avukatına ödediğini, zaman kazanmak için geri kalanının geciktirmek için böyle bir şikayette bulunduğunu beyan ettiği görülmüş, soruşturma dosyasında çek aslının bulunamadığı ve üzerinde inceleme yapılamadığı bu haliyle şüpheli savunması ve tanık beyanları birlikte değerlendirildiğinde şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair ----- tarihinde karar verildiği, karara itirazın --------- tarihinde red edilerek kesinleştiği görülmüştür.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilerek, bilirkişilerden ----- tarihli rapor alınmış, alınan raporda özetle, ''Davalı tarafın ve davacı tarafın inceleme gününde defter ve dayanak ibraz etmemesi üzerine; davalı ve davacı tarafın ticari defter ve dayanak inceleme yapılamadığı,---------- hazırlanan, davalı ve davacı tarafın imzası bulunan-------- tarihli TAAHÜT TENSİP TUTANAĞI uyarınca davacı borçlu, takibi ve takipte kesinleşen borcu kabul ettiği ve ödeme taahhüdünde bulunduğu, bu taahhüdün icra tehdidi altında yapıldığına dair bir iddiada bulunmadığı,------- icra taahhütlerine dair içtihatlarında, icra taahhüdünün cebir ve baskı altında gerçekleşmediği durumlarda bu taahhüdün geçerli olduğu, dolayısıyla icra taahhüdünde bulunduktan sonra hele ki icra dosyasına borçlu tarafından ödeme de yapılmışsa artık menfi tespit talebinde bulunulamayacağı, borcun ve takibin ikrarının geçerli olduğu, icra tehdidi altında taahhütte bulunulduğuna dair dosyada somut bir delil bulunmadığı, bu nedenlerle --- icra taahhüdü ile İlgili içtihatları doğrultusunda -------- huzurunda yapılan icra taahhüdü ile borç kabulünün geçerli olduğu,'' yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, icra dosyası ve savcılık dosyasındaki ifadeler birlikte değerlendirildiğinde, bilindiği gibi, kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir. Çekin ödeme dışında başka bir amaçla verildiğini iddia eden iddiasını ispatla yükümlüdür. Davacı vekilinin iddiası çekte lehtar olarak isminin yazıldığı belirtilmekle ve esasen bu hususa ilişkin bir itirazda bulunmamakla birlikte ciro silsilesinde ilk cironun ---- ait olduğu, sırasıyla çekin kendisine geçtiği, isminin ----sonra geldiği, kendisinin alacaklı olduğu çekten dolayı----- ulaştığı ve nakit olarak alacağını ----tahsil ettiği, cirosunu iptal etmeyi unutarak---- çeki verdiği, ------da tekrar ismini yazarak takibe çeki koyduğunu iddia etmiş ve mahkememizce davacının oğlu------------ tarihli celsede tanık olarak dinlenmiş ise de davanın niteliği gereği tanık beyanın uyuşmazlığın çözümüne etki etmeyeceği açıktır. Kaldı ki icra dosyasının incelenmesinde davacının iki kez kıymet taktirine itiraz ettiği ve verilen itiraz dilekçelerinde esasen borcu kabul ettiği görülmektedir. Yine dava tarihinden sonra icra dosyasına ödeme yaptığı ve borcu kabul ettiği , herhangi bir haciz baskısı altında borcu ödemediğini açıkça beyan ettiği görülmüştür. Her şeyden önce davacı vekilinin ciro zincirinin kopukluğu iddiası yönünden yapılan değerlendirmede ise, 6102 sayılı TTK.nun 778. maddesinin göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı kanunun 681. maddesi gereğince kambiyo senedi niteliğinde olan bonodaki hakkın devri ancak ciro ve teslim yolu ile mümkündür. Aynı kanunun 686. maddesi gereğince, bonoyu elinde bulunduran kimsenin hak sahibi olabilmesi için fiili zilyetliği yeterli olmayıp, aynı zamanda hakkını müteselsil ve birbirine bağlı cirolarla tevsik etmesi gerekir. Bonoda ilk cironun lehtara ait olması zorunludur. Ciroların birbirine bağlı olması, her şeyden önce, ilk cironun lehtar tarafından yapılmasıyla mümkündür. İlk ciro lehtara ait değilse, ciro zinciri düzensiz demektir. Lehtarın cirosundan önce başka cironun bulunması ve daha sonra lehtarın cirosunun yer alması durumunda, lehtarın cirosundan önceki cirolar yok sayılır. Lehtarın cirosundan sonra senedi devralan hamiller, yetkili hamil olurlar. 6102 Sayılı TTK'nun 790 maddesinde; “cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde selahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesini öngörmektedir. Aynı Kanunun 818. maddesinin göndermesi ile çeklerde de uygulanması zorunlu olan TTK'nun 677. maddesi uyarınca muteber olmayan imzaların bulunması nedeniyle diğer imzaların sıhhatine bu yönden helal gelmez. Açık kanun hükümleri karşısında yapılan incelemede, somut olayda takip konusu çeklerde keşidecinin -------- olduğu; çeklerin arka yüzünde ilk cironun lehtar----- ait olmayıp------ bulunduğu, daha sonra lehtar ------su ile çeklerin davalı alacaklı------ geçtiği ve süresi içerisinde alacaklı tarafından bankaya ibraz edildiği görülmektedir. Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar uyarınca çekin arka yüzündeki ilk ciro lehtara ait olmasa da çek daha sonra ------ cirosu ile düzgün bir ciro silsilesi içerisinde alacaklıya geçtiğinden ve davacı ------ da cironun iptal edildiğinin unutulduğu iddiası ispatlanamayıp mahkememizce de yerinde görülmemekle alacaklı davalı yetkili hamil sayılır. Nitekim ------------ sayılı ilamında da aynı husus vurgulanmış olup, ilk derece mahkemesinin ciro silsilesinin kopuk olduğundan bahisle takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz bulunularak bozma kararı verilmiştir. Açıklanan hukuki gerekçeler ile davacının davaya konu çekten dolayı takip alacaklısına borçlu olduğu anlaşılmakla açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gerekli 54,40-TL' harcın davacı tarafça peşin harç olarak yatırılan 717,26-TL'den mahsubu ile artan 662,86-TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.'deki esaslara göre belirlenen 6.260-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde Hukuk Muhakemeleri Kanununun 333.maddesi uyarınca ilgili tarafa iadesine,
İlişkin olarak; taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde -------- Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.03/11/2020

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.