8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/12675 Karar No: 2017/3159 Karar Tarihi: 08.03.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/12675 Esas 2017/3159 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafından babasından bağış yoluyla edinilen taşınmazın, davacının katılma alacağı talebi için tasfiyeye konu edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildi. Taraflar arasındaki evlilik, 22.01.2010 tarihinde boşanmayla sonuçlandıktan sonra, davacı tarafından artık değerler için katılma alacağı talep edilmişti. Mahkeme, taşınmazın davalının kişisel malı olduğuna karar vermiştir. Madde 220/2 ve Madde 222 TMK'ya göre bir eşin miras ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir ve bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir.
8. Hukuk Dairesi 2015/12675 E. , 2017/3159 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı ... Demirkılıç vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte davalı tarafından evlilik birliği içinde edinilen malvarlığı yönünden mal rejiminin tasfiyesi hükümleri gereği fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tespit edilecek katılma alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, tefrik edilen talepleri hakkında harcını yatırdıkları 10.03.2015 tarihli dilekçe ile evlilik birliği içinde edinilen davalı adına kayıtlı taşınmaz yönünden 322.554,00 TL talep ettiklerini bildirmiştir. Davalı ... vekili, davaya konu edilen taşınmazın babası tarafından kendisine bağışlandığını, kişisel mal olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 322.554,00 TL"nin karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK 222. m). 4721 sayılı TMK"nun "kişisel malları" düzenleyen 220. maddesinin 2. bendine göre ise, bir eşin miras ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri kişisel mal kabul edilir. Somut uyuşmazlık incelendiğinde, taraflar 27.12.1999 tarihinde evlenmiş, 22.01.2010 trihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 09.09.2014 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmıştır. Tasfiyeye konu edilen 133 parsele kayıtlı taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde 18.10.2007 tarihinde bağış yolu ile davalı adına tapuya tescil edildiği, taşınmaza ilişkin tapu senedinde de ... tarafından bağış işleminden Mustafa oğlu davalı ... adına tescilin yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, tasfiyeye konu taşınmazın bağış yolu ile edinildiği tapu kaydı ile sabit olup, aksi iddia ve ispat edilemediği dosya kapsamından anlaşıldığından TMK.nun 220/2. maddesi gereği taşınmazın davalının kişisel malı olacağı ve mal rejiminin tasfiyesine konu edilemeyeceği gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.