Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/3704 Esas 2016/19170 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3704
Karar No: 2016/19170
Karar Tarihi: 20.09.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/3704 Esas 2016/19170 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2016/3704 E.  ,  2016/19170 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet ve imzaya itirazının yanı sıra, borca ve takipte talep edilen avans faiz oranına da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının feragat nedeni ile, diğer itirazlarının ise esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verildiği görülmektedir.
    Alacaklı vekili tarafından, icra mahkemesince yapılan 5. ve 6. celselerde, taraflar arasında 2004 yılında hisse devir anlaşması yapıldığı, bu kapsamda senedin boş olarak alındığı, bilahare ödenmeyince tanzim tarihi 2010 yılında doldurularak takibe konduğu beyan edildiğine göre, söz konusu senedin boş olarak teminat amaçlı alındığının, borcun ödenmemesi üzerine doldurularak takibe konulduğunun alacaklı yanın kabulünde olduğu açık olup, bu durumda alacağın varlığı, miktarı ve tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı zorunlu kılmaktadır.
    O halde; mahkemece, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak İİK"nun 169/a maddesi uyarınca borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    Öte yandan kabule göre de; alacaklı vekili 12.12.2013 tarihinde UYAP kanalı ile gönderdiği cevap dilekçesinde, takipte istenen faiz oranının yasal faiz olduğunu açıkça kabul ettiğine göre, alacaklının faize ilişkin kabulü dikkate alınarak takipte yasal faiz oranının uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, faize itirazın reddi de doğru değildir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.