Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/22068
Karar No: 2017/3158
Karar Tarihi: 08.03.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/22068 Esas 2017/3158 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, katkı payı katılma alacağı nedeniyle davalıya karşı dava açmıştır. Ancak davanın süresi aşıldığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Davacı, bu kararı temyiz ederek eşyaların ödenmesi talebinde bulunmuştur. Davalı ise davanın zamanaşımı süresi aşıldığı gerekçesiyle reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme zamanaşımı itirazını kabul ederek davayı reddetmiştir. Ancak Türk Medeni Kanunu'nda belirli bir zamanaşımı süresi belirtilmediğinden, TBK'nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmalıdır. Bu nedenle, zamanaşımı nedeniyle reddedilen dava yeniden incelenmelidir. Kararda geçen kanun maddeleri TBK 146/1, TBK 149/1 ve TBK 153/3'tür.
8. Hukuk Dairesi         2016/22068 E.  ,  2017/3158 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Alacak

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı ... vekili, müvekkili ile davalının boşandığını, .... Aile Mahkemesi"nin 2006/770 Esas sayılı ile katkı payı katılma alacağı davalarının görüldüğünü ve verilen kararın kesinleştiğini, bu kararın 3. Maddesinde "davalı karşı davacı ..."nın evlilik birliği içinde edinilen eşya alacağına ilişkin davasının kabulü ile .... üzerinde tarafların yarı oranında paydaş olduklarının tespitine" şeklinde hüküm kurulduğunu, hükmün edayı içermeyip tespit ile sınırlı kaldığım, bu nedenle eşyaların paylaşılamadığını belirterek, eşyaların bölünebilme özelliği de olmadığından belirlenecek değerinin yarısının ödenmesine karar verilmesini talep etmiş, harca esas değer fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL olarak bildirilmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın belirli alacak davası olduğunu, bu nedenle öğrenmeden itibaren bir yıl içinde açılması gerektiğini, 9. Aile Mahkemesi"nin kararının 2013 yılında kesinleştiğini ve bir yıllık sürenin geçtiğini bildirerek öncelikle zamanaşımı süresi dolduğundan reddini, verilen boşanma kararının davacı ..."nın kusurlu olduğu kabul edilerek karara bağlandığını, katkı payı davasında belirlenen tespite konu eşyaların müvekkilinin uhdesinde bulunmadığını, şiddet gören ve ölüm korkusu yaşayan müvekkilinin şahsi eşyalarını alıp evden ayrıldığını ve evin davacı tarafından kendilerinden habersiz şekilde eşyaları ile birlikte sattığını, müvekkilinin pek çok özel eşyasının da satılan ev ile birlikte gittiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, ... Aile Mahkemesi"nde açılan davanın süresi içerisinde olduğu, bu mahkemece verilen hükmün infaz kabiliyetinin olmaması dava konusu hakkı belirsiz hale getirmeyeceği, davacı eşyaların miktarını ve yarı oranında paydaş olduğunu karar ile bilmekte olduğu ve buna ilişkin hakkını bir yıl içinde açacağı dava ile talep etmesi gerektiği ve kararın kesinleşme tarihinden sonra bir yıldan fazla süre geçtiğinden zamanaşımı itirazı kabul edilerek davanın TMK"nun 178. maddesi uyarıca zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı süresi düzenlemesi getirilmemiştir. Bu gibi durumlarda TMK"nun 5 yollamasıyla 6098 sayılı TBK uygulanmalıdır. Zira; TBK"nun 646.maddesine göre Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir. Buna göre, TBK"nun 146. maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi mal rejiminin tasfiyesi davalarında da uygulanmalıdır.
    Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun (17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 E. 2013/520 K. sayılı kararı) ve dairemizin uygulaması da bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK"nun 178. maddesindeki 1 yıllık zamanaşımı süresini kabul etmiş ise de; Yargıtay HGK"nun yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir.
    TBK"nun 149/1. maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı kanunun 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur.
    Somut uyuşmazlık incelendiğinde taraflar, 2001 yılında evlenmiş olup. 27.03.2006 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 09.02.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmıştır. İş bu temyize konu dava ise 08.05.2015 tarihinde açılmıştır. Mahkemece, boşanma kararının kesinleştiği 09.02.2009 tarihinde başlayan 10 yıllık zamanaşımı süresi temyize konu davanın açıldığı tarihe kadar henüz dolmadığından, davanın kaldığı yerden devamı ile uyuşmazlığın çözüme kavuşturulması gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın zamanaşımından reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi