15. Hukuk Dairesi 2016/349 E. , 2017/2242 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki asıl ve birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl ve birleşen dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli talebine ilişkin olup mahkemece her iki davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı davasında davalı şirketin taşınmazına 24.08.2011-21.12.2011 tarihleri arasında 7.254,97 ton asfalt döküldüğünü, 2010 yılı için 1 ton asfalt bedeli 90,00 TL"den şirketin taşınmazına dökülen 7.254,97 ton asfalt için toplam 770.467,81 TL bedel hesaplandığını ancak kantar fişlerinin incelenmesi neticesinde toplam dökülen asfalt ton miktarının 7.254,97 ton değil, 7.499,22 ton olarak 244,25 ton eksik hesaplandığını, davalının asfalt bedelinden bakiye 500.467,81 TL borcunun kaldığını, bu bedelden ödemesi gereken miktarları gününde ödememesi nedeniyle gecikme zammı işlettiklerini, sonuçta bakiye alacak olan 87.878,15 TL alacağın ödenmemesi nedeniyle icra takibine başladıklarını ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, birleşen dosyada açtığı davasında da ilk takibin yapılmasından sonra yeniden yapılan hesaplama ile ortaya çıkan ve ödenmeyen 25.939,35 TL’lik alacak ile ilgili başlattıkları icra takibine itirazın iptâline karar verilmesini istemiş, davalı savunmasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece her ne kadar davacı tarafça dosyaya ibraz edilen kantar fişleri ve düzenlenen tahakkuk fişlerinde belirtilen miktar kadar davalı şirket alanına asfalt döküldüğü ve 705.000,00 TL"nin haricinde ödeme yapılmadığı iddia edilmişse de, yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucunda davacının davasını ispata yarar delil elde edilemediği, dinlenen tanıkların beyanlarından da aynı dönemde başka şirketlere de asfalt üretimi ve asfalt döküm işlemi yapılıp yapılmadığı konusunda tam bir bilgiye sahip olmadıkları, sonuçta davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından davalı vekilinin 26.03.2015 tarihli celsedeki beyanında müvekkili şirkette tartılan malzemelerin şirket bünyesinde kullanıldığını beyan ederek mahkemeden hesaplanarak ödenen miktara tekabül edip etmediğinin tespiti istenilmiş, 28.05.2015 tarihli celsede ise müvekkili şirkette bilirkişi raporunda belirlenen 261 adet kantar fişinden 250 tanesinin tartıldığı kabul edilmiştir. Bu açıklamalara göre davalı şirkette tartımı yapılmış olan malzemenin bedelinin davacının dava dilekçesinde bildirdiği birim fiyat olan 90 TL/ton esas alınarak 7.227,50 ton x 90,00 TL/ton + KDV ile 767.560,50 TL olarak hesaplanan imalât bedelinden davacıya ödenen 705.184,00 TL"nin mahsubu ile davanın 62.376,50 TL davacı alacağının bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının belirlenen bu alacağına göre asıl davanın belirlenen miktar üzerinden kabulüne birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme her iki davanında reddine karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince alınması gereken 108,30 TL Yargıtay başvurma harcının temyiz eden asıl ve birleşen dosya davacısından alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 25.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.