17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14708 Karar No: 2014/12410 Karar Tarihi: 22.9.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14708 Esas 2014/12410 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Karacasu Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen rücuan tazminat davası sonucunda, davalının sigortalı araca çarpması sonucu meydana gelen hasar nedeniyle TTK'nın 1301. maddesine göre 850 TL'nin davalıdan tahsili kararlaştırılmıştır. Ancak, davacı sigorta şirketi tarafından daha önce aynı taleple açılan bir dava işlemden kaldırıldığı için bu davanın da bilirkişi raporu dikkate alınmadan karar verilmesi hatalı bulunmuştur. Dosyadaki tüm belgelerin değerlendirilerek konusunda uzman bilirkişi raporu alınarak karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararın dayandığı kanun maddesi TTK'nın 1301. maddesidir.
Taraflar arasındaki rücuan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkili şirkete kasko sigortalı araca, davalının sürücüsü olduğu aracın çarptığını, sigortalı araçta meydana gelen 3.527,91 TL hasar bedelinin müvekkili tarafından sigortalısına ödendiğini, kazanın meydana gelmesinde davalıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu belirterek TTK"nun 1301. maddesi gereğince 3.527,91 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 850,00 TL"nin ödeme tarihi olan 29/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6762 sayılı TTK.’nun 1301. maddesinden (6102 sayılı TTK"nun 1472. maddesi) kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Davacı sigorta şirketi tarafından iş bu dava açılmadan önce aynı taleple Karacasu Sulh Hukuk Mahkemesi"ne dava açılmış, makine mühendisi bilirkişiden araçtaki hasar bedelinin belirlenmesi için rapor alınmış, rapor taraflara tebliğ edilmemiş, dosya takip edilmediğinden işlemden kaldırılmasına ve daha sonrada açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu davada ise mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, daha önceki dosyada alınan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. Oysa, anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmemiş, itirazları olup olmadığı hususunda beyanları alınmamıştır. Kaldı ki, davacı vekili, Adli Tıp Kurumu"ndan rapor alınmasını talep etmiştir. Ayrıca, benimsenen bilirkişi raporunda, dosyada mevcut ekspertiz raporu ve fatura dikkate alınıp değerlendirilmeden, fotoğrafa göre aracın sadece ön tamponunun hasarlı olduğu belirtilerek hasar bedeli belirlenmiştir. Bu durumda mahkemece, dosyada mevcut tüm belgeler (ekspertiz raporu, fatura, fotoğraflar vs) değerlendirilerek araçtaki hasar bedelinin belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.9.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.