Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/34452 Esas 2018/659 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/34452
Karar No: 2018/659
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/34452 Esas 2018/659 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı, üzerine vekalet verdiği avukatın adına yapılan arsa alım satım işlemi sonrası tahsil edilen paralarla 2 adet villa inşa edildiğini ancak taşınmazın devredilmediğini ve satılarak bedelinin ödenmediğini iddia ederek alacak davası açmıştır. Mahkeme davacının talebini kabul etmiş ve davalıdan 777.000,00 TL'nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermiştir. Ancak, hüküm sonucunda verilen borç ve hakların açık bir şekilde gösterilmesi gerekmekte olduğundan hükmün bozulması gerekmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi dikkate alındığında, hükmün yüksek iddia eden davalı/aşağıdaki davalılardan hangisi olduğuna ilişkin açıklama yapılması gerekmektedir. Mahkeme, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi ve HUMK'nun 440/I maddesi.
13. Hukuk Dairesi         2015/34452 E.  ,  2018/659 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar-karşı davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalılardan ..."a taşınmaz alım satım yetkisini içeren vekalet verdiğini, bu vekaletname ile adına arsa alınarak 2 adet villa inşaatı yapıldığını, inşaatın masraflarının davalıların şahsi hesabına gönderdiği paralarla karşılandığını,buna rağmen taşınmazın devrinin davalı yanlarca gerçekleştirilmediği,hatta taşınmazın satılarak bedelininde davalılarca ödenmediğini ileri sürerek 138.000 sterlinin Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiş, ıslah ile alacağını 777.000 ,00 TL"ye çıkarmıştır.
    Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, 777.000,00TL"nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava açıldığı tarihte yürülükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi gereğince, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenilen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidirBu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, resen gözetilir.
    Anılan yasa hükümleri dikkate alındığında somut olayda; davanın kabulüne ilişkin hüküm oluşturulurken mahkemece tek davalı adına hüküm kurulduğu gibi hüküm kurulan davalının davalılardan hangisi olduğu da anlaşılamamaktadır. Bu hali ile mevcut karar infazda tereddüt yaratacak şekilde müphem ve çelişkilidir. Mahkemece, açıklanan yasa hükümleri doğrultusunda davalılardan hangisi yada hangileri hakkında hüküm kurulduğu açıklanarak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde yeniden karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma nedenine göre, davalılar"ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalılar"ın sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediğine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.