Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3693 Esas 2018/4721 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3693
Karar No: 2018/4721
Karar Tarihi: 03.10.2018

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/3693 Esas 2018/4721 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, davalıya mal satıp teslim ettiğini ve alacağının ödenmemesi nedeniyle takip başlattıklarını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatının tahsilini talep etmiştir. Davalı ise borcu olmadığını savunmuştur. Mahkeme, dava konusu faturaların davalı defterinde kayıtlı olmadığı ve davacının alacak iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, davaya konu sevk irsaliyeli faturaların davalı adına düzenlendiği belirtilmiş ve TBK 202/1-2 madde hükümleri gereği, davalının işyerini devretmesi nedeniyle borçtan sorumlu olması mümkün olduğu ifade edilmiştir. Karar, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe nedeniyle bozulmuştur.
TBK 202/1-2 maddesi, bir mal varlığını veya işletmeyi devralan kişinin borçlardan sorumlu olduğunu, ancak bu sorumluluğun bildirme veya duyuru tarihinden itibaren iki yıl sınırlı olduğunu belirtmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2017/3693 E.  ,  2018/4721 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davacının davalıya mal satıp teslim ettiğini, davacının bakiye alacağının ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini, takibin devamını ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı taraf, davacıyla ticari ilişki olan dönemde davacıya borcunun bulunmadığını, 31.12.2012 de işyerini devrettikten sonra davacıdan mal almadığını, davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu, davalının 08.01.2013 tarihinde işyerini dava dışı Ahmet Karcı’ya devrettiği, bu tarihten sonra davalıya teslim edilen mal olduğunun veya işyerinin davalı tarafından işletilmeye devam edildiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı, alacak iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, cari hesap ilişkisine dayalı alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, fatura konusu malların teslim edildiği tarihte işletmeyi üçüncü kişilere devrettiğini belirtmiş, mahkemece davalının işyerini devretmesi nedeniyle borçtan sorumlu olmayacağı şeklinde hüküm kurulmuştur. TBK 202/1-2 maddesi “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir. Davaya konu sevk irsaliyeli faturalar davalı adına düzenlenmiş ve davalı duruşmadaki beyanında da 4 adet irsaliyeli faturadaki imzanın kendisine ait olabileceğini belirtmiştir. Mahkemece diğer irsaliyeli faturalardaki imzaların kime ait olduğunun araştırılarak, söz konusu irsaliyeli faturalardaki malların teslim edilip edilmediğinin tespiti ile TBK 202/1-2 maddeleri ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.