22. Hukuk Dairesi 2014/6398 E. , 2015/18944 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş ve davalı avukatı tarafından duruşma isteğinde bulunulmuş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde silindir operatörü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunu, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ifade ederek başta bakiye süre ücreti olmak üzere bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının iddialarının yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığı, iş sözleşmesinin süresinden önce işverence feshedildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Gerekçe:
I-Davacı temyizi yönünden;
Davacı vekili tarafından önce temyiz dilekçesi verilmesine rağmen daha sonra temyizden feragat dilekçesi verildiği ve davacı vekilinin vekaletnamesinde kanun yolundan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından davacı vekilinin temyiz isteminin feragat nedeniyle REDDİNE karar verilmiştir.
II-Davalı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının iş sözleşmesinin belirli süreli olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 11 inci maddesinde “İş ilişkisinin bir süreye bağlı olarak yapılmadığı halde sözleşme belirsiz süreli sayılır. Belirli süreli işlerde veya belli bir işin tamamlanması veya belirli bir olgunun ortaya çıkması gibi objektif koşullara bağlı olarak işveren ile işçi arasında yazılı şekilde yapılan iş sözleşmesi belirli süreli iş sözleşmesidir. Belirli süreli iş sözleşmesi, esaslı bir neden olmadıkça, birden fazla üst üste (zincirleme) yapılamaz. Aksi halde iş sözleşmesi başlangıçtan itibaren belirsiz süreli kabul edilir. Esaslı nedene dayalı zincirleme iş sözleşmeleri, belirli süreli olma özelliğini korurlar” şeklinde düzenleme ile bu konudaki esaslar belirlenmiştir.
Görüldüğü gibi objektif koşul olmaksızın yapılan sözleşme taraflarca belirli bir süreye bağlansa da belirsiz süreli iş sözleşmesi olma niteliğini koruyacaktır. Somut olayda da belirli süreli iş sözleşmesi için aranan objektif koşulun bulunup bulunmadığı asıl problemi oluşturmaktadır.
Davacı silindir operatörü olarak davalı şirketin yurt dışı şantiyesinde çalışmıştır. Davacının yaptığı işin niteliği, davalı şirketin faaliyet alanı ve bu faaliyetin devamlılığının esas olması dikkate alındığında belirli süreli iş sözleşmesinin yapılabilmesine imkan veren belirli süreli bir iş ya da başka bir objektif koşul bulunmadığı açıktır. Şu halde davacının iş sözleşmesi belirsiz süreli olup, belirsiz süreli iş sözleşmelerinde bakiye süre ücret talep edilemeyeceğinden bu talebin reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
3-Dosya kapsamında davacı işçinin imzasının olmadığı ancak ihale veren yabancı makam ya da şirket kaşe ve imzasının bulunduğu çalışılan günleri gösteren çizelgeler bulunduğu görülmektedir. Mahkemece bu çizelgeler hiç dikkate alınmamıştır. Bu noktada yapılması gereken söz konusu çizelgelerin davacının çalıştığı işyerini kapsayıp kapsamadığının netleştirilmesi ve kapsadığının tespiti halinde tanık beyanları ile bu çizelgeler arasındaki çelişkilerin giderilerek sonucuna göre davacının fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması ücreti taleplerinin değerlendirilmesidir. Bunun yapılmayarak eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.