MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf

Hükümlü ..."nun kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 160 ve 62. maddeleri gereğince 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarihli, 2018/158 Esas ve 2019/321 Karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip anılan karara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 15/01/2020 tarihli ve 94660652-105-55-19608-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24/01/2020 tarihli ve 2020/10410 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İstem yazısında;
“Dosya kapsamına göre, yargılama konusu suça ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 160/1. maddesinde belirlenen ceza miktarının “bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ” şeklinde ve aynı Kanun"un 49/1. maddesinde yer alan "Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz." şeklindeki düzenlemeler uyarınca kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin hapis cezasının alt sınırının bir ay olması ve hüküm fıkrasında da alt sınırdan uzaklaştırmayı gerektirecek bir neden bulunmadığına değinilmesi karşısında, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın üç ay olarak belirlenmesi suretiyle fazla ceza tayininde isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
Dosya kapsamına göre, yargılama konusu suça ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 160/1. maddesinde belirlenen ceza miktarının “bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ” şeklinde ve aynı Kanun"un 49/1. maddesinde yer alan "Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz." şeklindeki düzenlemeler uyarınca kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin hapis cezasının alt sınırının bir ay olması ve hüküm fıkrasında da suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, güttüğü amaç ve saiki gerekçe göstererek alt sınırdan uzaklaştırmayı gerektirecek bir neden bulunmadığına denilmesine rağmen, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın üç ay olarak belirlenmesi suretiyle çelişki oluştuğu anlaşılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda:
Dosya kapsamına göre, yargılama konusu suça ilişkin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 160/1. maddesinde belirlenen ceza miktarının “bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ” şeklinde ve aynı Kanun"un 49/1. maddesinde yer alan "Süreli hapis cezası, kanunda aksi belirtilmeyen hâllerde bir aydan az, yirmi yıldan fazla olamaz." şeklindeki düzenlemeler uyarınca kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf suçuna ilişkin hapis cezasının alt sınırının bir ay olması ve hüküm fıkrasında da suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı, güttüğü amaç ve saiki gerekçe göstererek alt sınırdan uzaklaştırmayı gerektirecek bir neden bulunmadığına denilmesine rağmen, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın üç ay olarak belirlenmesi suretiyle gerekçe ile verilen ceza miktarı arasında sanık aleyhine çelişki oluştuğu anlaşılmıştır.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarnamesindeki bozma istemi yerinde görüldüğünden, Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 23/05/2019 tarihli, 2018/158 Esas ve 2019/321 Karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nun 309/4-d maddesi gereğince BOZULMASINA, “Sanık hakkında kurulan hükümden, 5237 sayılı Yasanın 160/1 ve 62. maddelerine göre tayin edilen 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin kısımların çıkartılması ile yerlerine “Sanığın eylemi için 5237 sayılı TCK"nın 160/1. maddesi uyarınca 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Yasanın 62. uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” cümleleri eklenmek suretiyle, hükmün diğer kısımlarının aynen korunmasına, infazın bu şekilde yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.