2. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/744 Karar No: 2019/3402
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/744 Esas 2019/3402 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bir çiftin karşılıklı boşanma davası sonuçlanmış ve bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından verilen hüküm temyiz edilmiştir. Temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığı gerekçesiyle temyiz talebi reddedilmiştir, fakat bu kararın tebliğ işlemleri usulsüz olduğu gerekçesiyle kaldırılmış ve temyiz itirazları incelenmiştir. Karara göre, erkek tam kusurlu bulunmuştur ve kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olan davranışlarda bulunmuştur. Bu nedenle, Türk Medeni Kanunu'nun 174/2 maddesi koşulları oluşmuş ve kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri 7021 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesidir.
2. Hukuk Dairesi 2018/744 E. , 2019/3402 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi DAVACI-DAVALI : ... DAVALI-DAVACI : ... DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve reddedilen manevi tazminat talebi ile 31.10.2017 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen 31.10.2017 tarihli ek karar ile; davacı-karşı davalı kadının temyiz başvurusunun süresinde yapılmadığından bahisle temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de; davacı-karşı davalı kadın vekiline tebliğe çıkarılan 31.10.2017 tarihli ek karar ve 05.06.2017 tarihli bölge adliye mahkemesi kararının “Tüzel kişilik temsilcisinin adreste bulunmaması nedeniyle daimi işçi imzasına” tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Vekil tüzel kişilik olmayıp daimi çalışanına yapılan tebligatlarda da, tebliğ memuru tarafından, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevziat sırasında belirtilen adreste bulunup bulunmadığı ve bulunmaması halinde bulunmama sebebi belirtilmek sureti ile tebligatın muhatap olan vekil yerine, daimi çalışanına tebliğ edilmesi gerekmektedir. Bu durumda tebliğ işlemleri, 7021 sayılı Tebligat Kanunu"nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür (HGK"nun 30.01.2013 tarih, 2012/6-644 esas - 2013/146 karar sayılı ilamı) 05.06.2017 tarihli bölge adliye mahkemesi kararının ve 31.10.2017 tarihli ek kararın tebliği de yukarıda belirtildiği şekilde yapılmış olduğundan, tebligatlar usulsüz görülerek ek karara ilişkin 17.11.2017 tarihli ve asıl karara yönelik 06.09.2017 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabul edilmiştir. Sonuç olarak mahkemenin 17.11.2017 tarihli temyiz dilekçesinin reddine ilişkin ek kararın kaldırılarak temyiz itirazlarının incelenmesine karar vermek gerekmiştir.
.../..
2- Davacı-karşı davalı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davalı-karşı davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışlar yanında, manevi yönden bağımsız konut temin etmediği ve eşini sevmediğini söyleyerek evden gönderdiği anlaşılmakta ise de, belirlenen ve gerçekleşen kusur durumu dikkate alındığında davalı-karşı davacı erkeğin yine de tam kusurlu olduğu ve bu itibarla mahkemece verilen hükmün sonuç itibarıyla doğru olduğunun anlaşılmasına göre davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b)Boşanmaya sebep olan olaylarda erkek tam kusurlu olup, gerçekleşen bu kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Öyleyse, davacı-karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu"nun 174/2 maddesi koşulları oluşmuş olup, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, fiilin ağırlığı ve hakkaniyet kuralları gözetilerek davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesi sonucu bu isteğin reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen 31.10.2017 tarihli ek kararın yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple kaldırılmasına, temyiz edilen hükmün yukarıda 2/b bendinde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 2/a bendinde gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.03.2019 (Salı )