MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

1-Sanığın, ..."a ait olan çalıntı boş çek yaprağını bir şekilde ele geçirip çek sahibi adına sahte keşideci imzasını atıp düzenlediği çeki katılan ..."den aldığı kiraz karşılığında kendi adına ciro ederek verip kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında suça konu çekin müşteri çeki olduğunu, kendisi dükkanda olmadığı sırada ticari bir ilişki sonucunda suça konu çekin ortağı ..."a verildiğini, daha sonra borcu karşılığında kendisine Kemalpaşa"dan kiraz alımı yapan ... ile ..."e verdiğini, çekin sahte olduğunu söz konusu olay sonucuna öğrendiğini, ... ve muhasebecisinin tanık olarak dinlenmesini istediğini söylemesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından; sanığın savunmasında geçen ... ile muhasebecisinin tanık olarak dinlenmesi, kendilerinden suça konu çekin kim tarafından hangi ticari ilişki sonucunda getirildiği sorularak bu ticari ilişkiyi belgelendirmelerinin istenilmesi, sonucuna göre toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirilmek suretiyle sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile hüküm kurulması,
2-Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun‟un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 01/12/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.