3. Hukuk Dairesi 2020/7166 E. , 2020/5971 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, yerel mahkemece kesin olarak verilen hüküm Adalet Bakanlığı"nın 05/06/2020 tarih ve 13512 sayılı yazısına istinaden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 03/07/2020 tarih ve 2020/51690 sayılı yazısı ile kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelenerek gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıların müştereken maliki oldukları 31671 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarla ilgili tüm işlemlerin yürütülmesi için davalılar tarafından vekil tayin edildiğini, bu kapsamda ... 7.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/754 e. sayılı dosyasına açtığı ortaklığın giderilmesi davasının kabulle sonuçlanıp bu haliyle kesinleştiğini, taşınmazların satılarak paraya çevrilmesi işlemleri sırasında davalıların kendisini devre dışı bırakarak, taşınmazlardaki paylarını haricen satarak devretmiş olduklarını, davalılarla aralarında şifahi olarak yaptıkları anlaşma gereğince davalılara isabet edecek bedellerin %20"si oranında akdi vekalet ücretine hak kazandığını, davalılardan alacaklı olduğu vekalet ücretinin tam ve doğru olarak tespiti ve bilinmesi mümkün olmadığından iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak ikame ettiğini ileri sürerek; belirsiz alacak davasının kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle 2.000,00 TL vekalet ücretinin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar vekili, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; kesin olduğu anlaşılan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması talebiyle temyiz edilmiştir.
Dava, vekalet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup, davacı, davalıların vekili sıfatıyla ... 7.Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2012/754 E. sayılı dosyasına açtığı ve kabulle sonuçlanan ortaklığın giderilmesi davası sonrasında kendisinin devre dışı bırakılıp davalıların kendi paylarını devrettikleri iddiasına dayanarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak suretiyle 2.000,00 TL"nin tahsili istemiştir. Mahkemece, dava değerinin 2.000,00 TL olduğu, dava tarihi itibariyle uyuşmazlığın Hakem Heyeti görev sınırı içerisinde olduğu gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu"nun 164. Maddesinin dördüncü fıkrasında "Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarının incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise avukatlık asgari ücret tarifesi uygulanır." hükmü düzenlenmiştir. Ortaklığın giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden, taraflar arasında ayrıca yapılmış bir avukatlık ücret sözleşmesi de bulunmuyorsa, kararın verildiği tarihteki Avukatlık Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca maktu vekalet ücreti takdiri gerekir. Somut olayda davacı, davalıların vekili sıfatıyla açtığı ortaklığın giderilmesi davasını takip edip sonuçlandırmış olup taraflar arasında yapılmış bir avukatlık ücret sözleşmesi bulunmadığı gibi davacı tarafından davalıların vekili sıfatıyla yürütülen veya takip edilen başkaca dava dosyası ya da herhangi bir icra dosyası da bulunmamaktadır. Bu haliyle davacının hak kazanacağı vekalet ücreti, eldeki bu davanın açılış tarihine göre Hakem Heyeti sınırında olduğundan, mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik görülmemiş, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin REDDİNE, 21/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.